Yılmaz, toplumsal medya hesabından, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplam rezervlerindeki artış ve Kur Muhafazalı Mevduat’a (KKM) ait açıklamada bulundu.
Mayıs seçimleri sonucu siyasi belirsizliklerin ortadan kalkması ve gelecek periyoda yönelik makroekonomik siyaset çerçevesinin somutlaşmasıyla birlikte, Türkiye’nin ekonomik göstergelerindeki güzelleşmeye ek olarak Merkez Bankası rezervlerinin de istikrarlı bir halde arttığını belirten Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, inanç ve istikrar ortamında yürütülen çalışmalar sonucunda, Merkez Bankasının brüt rezervlerinin 1 Aralık prestijiyle 140,1 milyar dolarla tarihi rekor düzeyine yükseldiğini kaydetti.
Yılmaz, mayıs ayı sonu prestijiyle yaklaşık 98,5 milyar düzeyinden, 140,1 milyar dolara ulaşan brüt rezervlerin, 6 aylık devir içerisinde yüzde 42,3 oranında rekor seviyede arttığını söz ederek yalnızca bir hafta içerisinde rezervlerdeki artışın ise yaklaşık 4 milyar dolar olduğunu belirtti.
“İlk 9 aylık büyümemiz yüzde 4,6”
Ekonomi siyasetindeki yol haritasının 12. Kalkınma Planı ve Orta Vadeli Program ile netleşmesi, Merkez Bankasının düzenlemeleriyle piyasalarda sağlanan inancın tesiriyle, KKM hesaplarındaki artış eğiliminin tam bilakis döndüğünün de görüldüğünü kaydeden Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
“KKM, ağustos ayı ortası prestijiyle rekor düzeyi olan yaklaşık 3 trilyon 408 milyar düzeyine yükseldikten sonra, 1 Aralık haftası prestijiyle 694 milyar lira eksilerek 2 trilyon 714 milyar lira düzeyine inmiştir. Başından itibaren süreksiz bir düzenleme olarak kurgulanan KKM vazifesini yapmış olup finansal piyasalarda istikrarı zedelemeden etaplı bir halde azaltılmaktadır.
Rezervlerde yükselme, bütçe disiplini, cari açıkta düşüş eğilimi ve enflasyonu düşürmeye yönelik kararlı politikalarımız, risk algılarında önemli gerilme ile birlikte yatırım ortamını güzelleştirmektedir. Birinci 9 aylık büyümemiz yüzde 4,6 olup istihdam ve ihracat artışı devam etmektedir. 13 çeyrektir kesintisiz süren büyümemiz, tek haneli düzeylerde seyreden işsizlik oranımız ve enflasyonun aylık bazda düşüş eğilimine girmesiyle birlikte gerçek göstergelerde kaydettiğimiz ilerlemeyi, finansal göstergelerimizde de görüyoruz. Siyasi inanç ve istikrar yerinde, ekonomik istikrar ve kalıcı toplumsal refah yolunda ilerlemeye devam edeceğiz.”
