İYİ Parti 3. Olağan Kurultayı, Genel Lider Meral Akşener’in kurultayın yapıldığı ATO Congresium’a gelmesiyle başladı.
Kurultayda, ÂLÂ Parti Küme Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu divan başkanlığına, Genel Sekreter Uğur Poyraz ve Genel Yönetim Heyeti (GİK) üyesi Kadriye Ünler de lider yardımcılığına seçildi.
Daha sonra gündem gereği hürmet duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
“Rotamız net pusulamız millet”
“Rotamız net pusulamız millet” sloganıyla düzenlenen kurultayda, genel liderin yanı sıra 50 üyeden oluşacak Genel Yönetim Şurası (GİK) ile 11 üyeden oluşacak Merkez Disiplin Şurası (MDK) üyeleri de seçilecek.
Salondaki platforma kurulan büyük ekrana Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Akşener’in portresi yansıtıldı.
Kurultayda konuşan Akşener, ‘Bugün hesaplaşıyoruz. Bu partide şımarıklık bitmiştir. Hesap veriyorum, sonra hesap soracağım’ diye konuştu.
Cumhurbaşkanı ve 28. Periyot Milletvekili Seçimleri nedeniyle ertelenen İYİP’in 3’üncü Olağan Kurultayı bugün yapılıyor. Kurultayda sert açıklamalar yapan Akşener, “Biz bu partiyi kurmak için CHP’den 15 vekil istedik ya hayatımın en büyük pişmanlığıdır” dedi.
“Bugün hesaplaşıyoruz. Bu partide şımarıklık bitmiştir. Hesap veriyorum, sonra hesap soracağım” diyen Meral Akşener’in konuşmasından satır başları şöyle:
“5,5 yıl evvel bu partiyi kuramazsınız dediklerinde kuracağız dedik, kurduk. Bu parti yaşamaz dediklerinde yaşatacağız dedik, yaşattık. Milletimizin sesi olacağız dedik, olduk. Siyasetin alışılmış nizamını bozduk. Siyaset esnafının rahatını bozduk.
‘Çok ağır berbatlıklar yaşadım’
Ben Genel Lider seçildikten sonra çeşitli tekniklerle demokrasiyi oluşturmaya çalıştım. 2 kez kurultayda blok liste oluşturdum, itiraz ettiniz. Sonra tam, tam, tam insan işaret etmeden, ne deniyor, çarşaf yaptım. Çarşaf listede anahtar listeler ortaya çıktı seçilemeyenler itiraz etti. Anladım ki o gün benim misyonum itiraz seçtirmekmiş.
Başka hakkım, hukukum yokmuş. Sonra 100 kişilik öbür diğer insanların aday olabileceği yarı çarşaf yaptım. Orada da çok ağır berbatlıklar yaşadım. Kurultaylar hesaplaşma yeridir. Ben de siz de hesap vereceğiz. Kurultaylar herkesin hesap verme yeridir. O denli berbatlıklar yapıldı ki günlerce uyuyamadım. O denli pislikler oldu ki tekrar edemeyeceğim. Gördüm ki olmuyor. Herkes her şeyi istiyor, yetmiyor. Vekil olunuyor yetmiyor. GİK olunuyor yetmiyor. Genel Lider Yardımcılığı isteniyor. Genel lider yardımcılığı isteniyor. Kardeşim takımlarımız hudutlu. Bırakın da birileri de o misyonları yerine getirsin.
‘Kılıçdaroğlu’na teşekkür ediyorum ancak…’
Sayın Kılıçdaroğlu’na tekrar teşekkür ediyorum lakin o gün bugün 15 vekilin bedelini ödeyemedik. Ömer Seyfettin’in diyetine döndü bu iş. Ruhsal olarak kendimizi makus hissettik. Ben kendimi aşağılanmış hissettim. hayatımın hiçbir periyodunda hissetmediğim kadar makus hissettik. Ben savaşmayı severim. Başımla kellemle top oynamayı severim. Yapamadık. 28 Şubat’ta oynadım şu kadar onurum olmadı. Tayyip Erdoğan’la zıt düştük, şu kadar umurum olmadı, kaygım olmadı. Her hafta ben tutuklandım. Can-baş uğruna dedim, şu kadar kaygım olmadı. Hamasetimiz olmadı, savaşmadık, 15 vekil aldık. Bu kuyruk siyasetine mâl oldu. Bu tıpkı vakitte Türkiye’ye büyük bir yeterlilik yaptı. Demokrasinin ne kadar değerli olduğunu, iş birliği konusunda CHP’ye sağda bulunan her renkten insanların ön yargılarının değişmesine neden oldu. Bu değişme 6’lı Masa’yı Millet İttifakı’nı getirdi.
‘Bu partide artık şımarıklık bitmiştir’
Tüm başarısızlık varsa sorumluluğu benimdir. Muvaffakiyet varsa sorumluluk sizindir. Artık demokrasi mi diyorsunuz? Demokrasiyi öğreneceğiz. Oturduğunuz yerden ahkam kesmek kolay değil. Kılıçdaroğlu’na gittik. 2 parti mahallî seçimlere birlikte gittik ve muvaffakiyet çıktı. Beni en çok etkileyen, en çok üzen ne oldu biliyor musunuz? ‘İstanbul’un seçimini biz değil HDP kazandırdı…’ Yuh muh yok. Bugün hesaplaşıyoruz. Hesap veriyorum sonra hesap soracağım. Bu partide artık şımarıklık bitmiştir. Hadsizlik bitmiştir.
‘Bana kala kala kura kaldı, ayıp be!’
Bugün kongre var. Oy kullanacaksınız. Benim 3 hakkım var. Bir çarşaf, iki yarı çarşaf, üç blok. Fakat artık yanımda bir şey var. Bu ne biliyor musunuz? Bütün üst konsey delegelerimizin, milletvekillerimizin ismi olan bir torba. Bana kala kala kura kaldı. Ayıp be ayıp. Kura mı çekeyim ben? Vekilleri kura ile mi belirleyeyim. GİK’i kura ile mi belirleyeyim? Ne istiyorsunuz kardeşim?
Bundan sonra partimize saygısızlık eden, toplumsal medyadan oradan buradan ziyan vermeye kalkışan herkes hakkında şahsen gereğini ben yapacağım.
‘Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bize çalışmadılar diyenlere muvaffakiyetler diliyorum’
Bir aydır ben konuşmuyorum. O gece konuştum daha sonra konuşmadım. Evvel Kılıçdaroğlu’nun üzerine yürüdüler. Tırnak içinde bahsettiğim kanaat liderleri, seçkinler… Sonra baktılar ipin ucu kaçtı dengelemek lazım, birden teğe olağan kuşkulu Akşener ve DÜZGÜN Parti gündeme geldi. Biz çalışmamışız onun için seçim kaybedilmiş. 45 vilayette Sayın Mansur Yavaş ile büyük çoğunluğu olan CHP’den bir kişinin çağrılmadığı kendi seçmenimizin yer aldığı mitingler yaptık. 54 noktada şahsen çalıştık. Kentlerde adaylarımız ‘Bir oy Meral’e bir oy Kemal’e’ diye oy istediler. Bütün bunlara baktığınız vakit insafınız kurusun.
Anlıyorum eşitlemeye çalışıyorsunuz, korktunuz dengeliyorsunuz. Tıpkı ‘İstanbul’un kazanılmasının sebebi HDP’dir’ dediğiniz üzere. Âlâ bundan sonra size hayatta muvaffakiyetler diliyorum. Bunlara alışmalısınız, önceliğimiz parti aidiyetidir. Bunu hissetmeyenler kapı burada. İki bizim medyamız yoktur, muhalif medya da bizim değildir. Muhalif medyanın mensupları da bizim değildir. Bize hakaret edilmenin, bize yanlış yapmanın hiçbir yaptırımı yoktur. Biz yapayalnız yalnızca milleti ile el sıkışmış tek siyasi organizasyonuz.”
