TOBB Lideri M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU
30 Ağustos zaferi, milletimizin bağımsızlığından asla vazgeçmeyeceğinin ilanıdır. Milletimiz tarih boyunca birlik ve beraberlikle her şeyi başarabilecek güç ve kararlılıkta olmuştur. 30 Ağustos Zafer Bayramı ulusumuzun övünç kaynağı, ulu tarihimizin özel günlerinden birisidir. Tarihimiz göstermiştir ki milletimiz hiç kimsenin boyunduruğu altında, tutsaklık içerisinde yaşamamıştır, yaşayamaz.
En sıkıntı koşullar altında kazanılan Başkomutanlık Meydan Muharebesi, bunun en hoş örneğidir. Milletimizin, vatanına sahip çıkmaktaki gücü ve medeniyet yarışındaki azmi hiçbir vakit kaybolmayacaktır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının tarih sahnesindeki kararlılıkları, uğraşları bizlere, yarınlara bakarken büyük güç katmaya devam ediyor. Türk iş dünyası ismine, tüm milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyorum.
Ege Bölgesi Sanayi Odası İdare Konseyi Lideri SEÇKİN YORGANCILAR: Zaferden ilham alarak çalışmalıyız
Ulu Başkanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün yeni ve çağdaş bir devlet yaratma vizyonunun fiziki altyapısını oluşturan bu zafer; kültür, medeniyet ve iktisat alanlarında milletimizin elde edeceği zaferlerin de önünü açmıştır. Mustafa Kemal Atatürk, ‘Askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa kazanılacak muvaffakiyetler yaşayamaz ve daima olamaz’ derken işte bunu kastediyor.
Zaferden ilham alarak çalışmamız bundandır. Çok güç koşullar altında yürütülen Kurtuluş Savaşı’mızın baş tacı olan 30 Ağustos Zaferi’nin mimarı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet ve sevgiyle anıyorum. Milletinin bağımsızlığı yolunda canlarını feda eden tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi minnetle selamlıyorum.
Batı Anadolu Endüstrici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu İdare Şurası Lideri MEHMET ALİ KASALI: Bağımsız yaşama kararlılığımızın günü
Ulusumuzun bağımsız yaşama kararlılığını tüm dünyaya ilan ettiği 30 Ağustos Zaferi’nin 101’inci yıl dönümünü büyük bir gurur ve heyecanla kutluyoruz.
Milletimiz bu zaferle, ulusal hâkimiyet, ulusal birlik ve beraberlik anlayışı içerisinde, kendisini tarih sahnesinden silmek isteyenlere, tüm mazlum halklara örnek teşkil edecek biçimde unutulmayacak bir ders verdi, bağımsızlık ve hürriyetinden hiçbir biçimde ödün vermeyeceğini, sonsuza kadar var olacağını tüm dünyaya kabul ettirdi.
Aynı vakitte bu zafer, Ulu Lider Mustafa Kemal Atatürk’ün sağlam ve güçlü temeller üzerinde kurduğu çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’nin de müjdeleyicisidir. Bu bakımdan 30 Ağustos Zaferi, milletimiz için yeni bir nefes, yeni bir başlangıçtır. Bugün bizlere düşen ise küllerinden doğan Cumhuriyetimizi yüceltmektir.
Ege Giysi Sanayicileri Derneği İdare Heyeti Lideri HAYATI ERTUĞRUL: Cumhuriyetimizin kuruluşuna giden yapı taşı
Tarihteki tüm zaferlerimiz üzere 30 Ağustos’un gerisinde da canlarını feda eden kahramanlarımız var. Cumhuriyetimizin kuruluşunu hazırlayan, Ulusal Çabayı zaferle taçlandıran, milletimize özgürlük kazandıran, bayrağımızın onurla dalgalandığı vatan topraklarını bizlere bırakan kahramanlarımızla ne kadar gurur duysak az.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde milletçe kazanılan zaferlerle bize emanet edilen bu vatanı daha ileriye taşımak hepimizin en değerli sorumluluğudur. Bu his ve kanılarla, büyük zaferin yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm kahramanlarımızı, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi hürmet, minnet, şükran ve rahmetle anıyor, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum.
İzmir Endüstrici Ve İşadamları Derneği İdare Şurası Lideri HASAN KÜÇÜKKURT: Ulu zafer altın harflerle tarihe yazıldı
Tarihi zaferlerle dolu Türk milletinin Ulu Lider Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde azim ve kararlılığı sonucunda zaferle sonuçlanan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 101’inci yıldönümünü kutlamanın heyecanını daima birlikte yaşıyoruz. Tarihten silinmek istenen milletimiz, tüm imkânsızlık ve yokluklara karşın, ya istiklal ya vefat diyerek, kazandığı ulu zaferi altın harflerle tarihe yazdırdı.
Bugün bizlere emanet olan vatanımıza ve Cumhuriyetimize sahip çıkmak hepimizin temel ve en değerli vazifemiz. Bu his ve fikirlerle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, İstiklal gayretimizin bütün kahramanlarını, aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyor ve bütün vatandaşlarımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyorum.
Türkiye Endüstrici ve İş İnsanları Derneği İdare Konseyi Lideri ORHAN TURAN: Zafer, başlı başına gelecek inşasının dönüm noktası oldu
“Her büyük meydan muharebesinden ve her büyük zaferin kazanılmasından sonra yeni bir âlem doğmalıdır, doğar. Yoksa başlı başına bir zafer, boşa gitmiş bir çaba olur.” Cumhuriyetimizin kurucusu, Ulu Başkan Mustafa Kemal Atatürk’ün bu kelamı, bugün 101’inci yılını kutladığımız Büyük Zafer’in sırf askeri bir muvaffakiyet olmadığını, başlı başına gelecek inşasının dönüm noktası olduğunu kavramamız için en uygun rehber.
Askeri dehanın yanı sıra ileriyi ayrıntılarıyla görürdü
Atatürk savaş meydanına bakarken, ufukta sırf askeri planları ve stratejileri değil, bir ulusu ayağa kaldıracak jenerasyonları, siyasetleri ve kurumları da gören öngörüye sahip bir başkandı.
Cumhuriyet’in gelecek nesli olan bizler için 30 Ağustos 1922, bir ulusun kurulan yeni alemin içinde ve tarih sahnesindeki yerini almasını temsil ediyor. Cumhuriyetimizin kurucu nesillerinin tüm fedakârlıklarını anarken, onlara duyduğumuz minnet hissinin karşılığını vermemizin yolu, gelecek jenerasyonlara muasır medeniyet düzeyinde bir ülke bırakmaktır.
Bu sorumluluğun en değerli gereği gündelik ajandalarda kıymetli yer tutan konjonktürel gelişmelerden fazla uzun vadeli bir perspektife odaklanmaktır. İçinde yaşadığımız çok kutuplu, iklim krizinden sıhhat krizlerine kadar kriz yelpazesi epeyce geniş bir dünyada kalkınmanın ve refahın temel sürükleyicisi insani gelişme ve yetkinleşme, bilim, teknoloji ve inovasyon, siyasal, ekonomik, toplumsal kurum ve kurallardır.
Bu çerçevede Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken, yüksek katma bedel yaratan, kişi başı geliri yüksek, memleketler arası alanda saygın, toplumda kimseyi geride bırakmayan eşitlikçi, adil ve çevreci bir Türkiye’yi gelecek nesillere bırakacak yolda süratli ve kararlı adımlar atmalıyız. 30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutluyor, bizlere bu büyük zaferi armağan eden Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını hürmet, hasret ve minnetle anıyorum.
Ankara Ticaret Odası İdare Konseyi Lideri GÜRSEL BARAN: Ekonomik bağımsızlık ve güçlü Türkiye için çalışıyoruz
Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde girdiği tüm çabalardan zaferle çıkma kararlılığının tabiri 30 Ağustos zaferidir. Milletimiz, Büyük Taarruz ile bağımsızlığına sahip çıkmış, dünya tarihinin gördüğü en büyük kahramanlık destanını yazarak, hiçbir şartta bağımsızlığından taviz vermeyeceğini tüm dünyaya ilan etmiştir. 30 Ağustos Zaferi savaş meydanında kazanılan bir zaferden öte zulüm, işgal ve esaret karşısında Türk milletinin duruşudur.
Dünya savaşının akabinde verdiği İstiklal Savaşı ile varoluş uğraşı veren milletimiz, tüm yokluk ve zorluklara karşın dünya tarihinin gördüğü en büyük kahramanlık destanını yazmış, bağımsızlığından taviz vermeyeceğini yedi düvele ilan etmiştir. Asker, silah, araç gereç bakımından üstünlük sağlamadan, sonlu imkânlarla düşmanın alt edilmesi tarihte az görünen olaylardan biridir.
Bu büyük zafer birebir vakitte bir Türk mucizesidir. Bu zafer, milletimizi bağımsız, vatanımızı ayrılamaz yaparken mazlum uluslara da umut ve cüret kaynağı oldu. İş dünyası olarak tarihimizin dönüm noktaları olan Sakarya Meydan Muharebesi’ni de Büyük Taarruzu ve Çanakkale Savaşlarını da unutmuyor, siyasi bağımsızlığı sürdürebilmenin ekonomik bağımsızlıkla mümkün olduğunun şuuru ile hareket ediyoruz.
İzmir Ticaret Borsası İdare Konseyi Lideri IŞINSU KESTELLİ: Milletimiz için onur ve iftihar günü
Bazı günler var ki kim olduğumuzu hatırladığımız, bizi durağanlıktan kurtaran, silkeleyen, harekete geçiren… İşte bugün de ulu tarihimizin o günlerinden biri.
Bağımsızlığımızı ve egemenliğimizi ilan ettiğimiz, tüm dünyaya varlığımızı kabul ettirdiğimiz 30 Ağustos Zaferi’nin 101’inci yıl dönümü… Bugün, milletimiz için onur ve iftihar günüdür. 30 Ağustos 1922 zaferi, tarihimizin en kıymetli dönüm noktalarından biri olmasının yanı sıra sadece bizim değil; tüm ezilmiş ulusların, hatta tüm insanlığın; özgürlüğe, kurtuluşa, başı dik ve onuruyla yaşama kararlılığına yönelişinin ve bu doğrultuda atılmış tarihi bir adımın bayramıdır.
Atalarımızın verdiği büyük gayret, gösterdiği azim ve kararlılık bugün tarımdan endüstriye, eğitimden adalete tüm alanlarda hepimiz için ilham kaynağı olmalıdır. Bir asır evvelki tıpkı inanç ve kararlılıkla hak ettiğimiz geleceğe ulaşabiliriz.
Ekonomik zafer önemli
Bunu yaparken de Atatürk’ün “Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa kazanılacak muvaffakiyetler yaşayamaz ve daima olamaz” kelamını hiç aklımızdan çıkarmamalıyız. Bu vesileyle bir kere daha Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Lider Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, Kurtuluş Savaşı’nın tüm kahramanlarını, aziz şehitlerimizi rahmet ve şükranla, gazilerimizi minnetle anıyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.
İstanbul Ticaret Borsası İdare Konseyi Lideri ALİ KOPUZ: Bağımsızlık ve uğraş ateşinin en somut nişanesi
Anadolu’yu düşman işgalinden kurtaran Ulusal Mücadele’nin son ve sonuç alıcı harekâtı olan Büyük Taarruz ve sonucunda kazanılan 30 Ağustos Zaferi, Türk tarihinin değerli bir dönüm noktasıdır.
Hazırlıklarını Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsen kendisinin büyük bir titizlik ve saklılık içinde yürüttüğü Büyük Taarruz, 30 Ağustos 1922’de Kurtuluş Savaşı’nı kesin bir zafere ulaştırarak ulu tarihimizdeki en değerli kırılma anlarından biri oldu. Türk Ordusu, Gazi Mustafa Kemal önderliğindeki bu harekât ile topraklarımıza musallat olan işgalci devletlere kesin bir darbe vurarak onları bin yıllık Türk yurdu Anadolu’dan defetmiş, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuna giden yoldaki taşları temizledi.
Bu büyük zafer Türk Milletinin içinde olan, bağımsızlık ve gayret ateşinin en somut nişanesi olarak tarihe kazınmış, şartlar ne kadar zorlayıcı olursa olsun, bu davadan asla vazgeçmeyeceğimiz gerçeğini tüm dünyaya kanıtladı. Bu hislerle, Büyük Zaferin 101’inci yıl dönümünde Ulusal Çabayı zafere ulaştıran Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere tüm şühedayı rahmet ve minnetle anıyor, aziz Türk Milletinin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyorum.
“Atatürk’ün savunma sanayii yatırımları öbür bir boyutta”
Atatürk’ün başlattığı savunma sanayiinde ulusal ve yerlilik atılımı ile gelinen noktada Türkiye birçok firma barındırıyor. Türkiye’nin yıllık en büyük ateşli silah ihracatını yapan şirketlerden Canik, dünyanın dört bir tarafındaki dost ve müttefik ülkelerine tabancalarını, uçaksavarlarını, toplarını, atış denetim sistemlerini ihraç ediyor.
Canik İdare Şurası Lideri Zafer Aral, “30 Ağustos, bizler için asil milletimizin ve kahraman ordumuzun tüm zorluklara karşın kazandığı destansı bir çabayı temsil etmektedir. Bu eşsiz çaba ve ulu zaferin 101’inci yılını kutlamanın gururunu yaşıyoruz. Büyük zaferimiz kutlu olsun” formunda konuştu. 30 Ağustos Zafer Bayramı’na yönelik Türk savunma endüstrisinin dünü ve bugününü kıymetlendiren Zafer Aral, şöyle devam etti: “Atatürk bir sulh yani barış adamıydı. Fakat barışın sağlanması için dünyada savunma sanayiinde güçlü bir pozisyonda olmak gerektiğini de biliyordu.
Bu yüzden de yaptığı yatırımlarda endüstrinin her bir koluna odaklanarak ilerledi.” Zafer Aral, Atatürk’ün kıvılcımını yaktığı bu ateşin, 1985 yılında kurulan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı ile birlikte yeni bir forma ulaşarak önemli bir ivme kazandığını belirtti. Aral, savunma endüstrisinin 2000’li yılların başından teşvikler, takviyeler ve stratejik önceliklerle değerli bir boyuta ulaştığına dikkat çekerek, “Savunma endüstrimiz artık öbür bir boyutta” dedi.
İktisadi Kalkınma Vakfı Lideri AYHAN ZEYTİNOĞLU: Ceddimizin liderliğinden çıkarılacak dersler var
Ulu lider Mustafa Kemal Atatürk, Onuncu Yıl Nutku’nun girişinde, “Kurtuluş Savaşına başladığımızın on beşinci yılındayız” tespitinde bulunarak, Kurtuluş Savaşı ve o savaşın sonuncu zaferi olan 30 Ağustos Zaferi’nin Cumhuriyet tarihi için ehemmiyetini belirtiyor. Osmanlı’nın küllerinden doğan genç Cumhuriyetin dünya çapında bir ülke olması, çağdaş pahaları yakalaması ve refah seviyesini yükseltmesi idealist Cumhuriyet takımlarının en büyük önceliği oldu.
Türkiye ve Avrupa Ekonomik Topluluğu ortasında bir iştirak oluşturan Ankara Anlaşması’nın 1963 yılındaki imza merasiminde Kurul Lideri Hallstein’in söylediği şu kelamlar, Cumhuriyetin yarattığı değişimin ve dönüşümün yalnızca ülkemiz için değil, tüm dünya için ehemmiyetine işaret ediyor: “Türkiye Avrupa’nın bir modülüdür: Burada en başta, bu ülkede her köşede çalışmaları karşımıza çıkan Atatürk’ün mükemmel kişiliği ve Türkiye’de hayatın her tarafını Avrupa çizgisinde yine şekillendirmesi aklımıza gelir.”
Cumhuriyetin tesirleri var
Türkiye topraklarının birçok Asya Kıtası’nda olmasına karşın, bir Avrupalı ülke sayılmasında tarihî pozisyon ve alakaların yanı sıra kesinlikle ki Atatürk’ün Cumhuriyeti kurması ve Cumhuriyeti yerleştirmek için gerçekleştirdiği ihtilallerin belirleyici tesiri var.
On altıncı yüzyıldan sonra hâkim pozisyonunu yavaş yavaş yitiren, giderek gerileyen, iktisadı kapitülasyon rejimine tabi tutulan, Sanayi İhtilalini kaçıran ve Avrupa güçleri karşısındaki gerilemesine ıslahatlarla tahlil bulmaya çalışan Osmanlı İmparatorluğu’nun yerine kurulan Cumhuriyet, ülkeyi her alanda yirminci yüzyılın standartlarına yükseltmeyi ve yokluk içindeki nüfusu refaha eriştirmeyi amaçlamaktaydı.
Cumhuriyetin birinci yıllarında kurulan fabrikalara baktığımızda, Atatürk’ün engin birikimi ile her şeyin temelinin üretim olduğunu gördüğünü, üretim için eğitim ve kültürün kural olduğunu düşündüğünü ve sanayi atılımının yanı sıra tarıma da büyük ehemmiyet verdiğini anlıyoruz. Eşit vatandaşlık temelinde kurulan Cumhuriyet, fakir Anadolu köylüsünü yüceltmiş, gençlere eğitim imkanları sağlamış ve Köy Enstitüleri ile yerelden başlayan bir dönüşümü başlatmıştı.
Gazi, gelişmiş ülkeleri geçme amacı koymuştu
Atatürk, Cumhuriyet kuşağı için o denli bir amaç belirlemişti ki bu amaç gelişmiş ülkeleri yakalamak değil, onları geçmek olarak ortaya koyulmuştu. Atatürk, evvelce de belirttiğim üzere Onuncu Yıl Nutku’nda “Milli kültürün muasır medeniyet düzeyinin üzerine çıkarılması”ndan kelam ediyor.
Burada kültürün Cumhuriyet devrimlerindeki ehemmiyeti daha yeterli ortaya çıkar. Bir ülkenin gelişmesi, endüstrileşmesi, tarımda aktifliği yakalaması, tüm ulusun refah seviyesini geliştirmesi, hayat standartlarını yükseltmesi ve dünya ulusları ortasında ileri bir pozisyona gelmesi temelde kültüre bağlıdır. Çalışma disiplini olmayan, üyeleri ortasında ahengi yakalayamayan, yanlışlarını bulup tahlil üretemeyen, kendini geliştiremeyen, gaye koyup bu amaçlara ulaşmak için uğraş edemeyen, adalete ve hukuka dayalı bir sistem kuramayan mukadderatçı toplumlar geri kalmaya mahkûm olur.
Atatürk, Osmanlı’nın geri kalmasındaki temel sorunun kültürel olduğunu görerek, çağdaş bir ulus olmanın gereklerini yerine getirmek üzere harekete geçmişti. İleri uluslarla ahengi yakalamak ve dünyada hakkettiği yeri almak için kıyafet, harf, uzunluk ve tartı ölçülerin değişmesi, soyadı kanunu, yeni uygar kanun üzere inkılaplar uygulamaya koyuldu.
Atatürk’ün büyük vizyonu Osmanlı’nın son üç yüzyılındaki gerileme ve dağılmayı bilakis çevirmiş ve Türk ulusunu kültür, siyaset ve iktisat olarak yirminci yüzyıla taşımıştı. Türk ulusunun yazgısını değiştiren Cumhuriyetin kurulabilmesi için evvel ülkenin düşmandan temizlenmesi gerekmiştir ki burada Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi son noktayı koydu.
Ulu Başkan Atatürk’ün yönettiği kahraman ordumuz 26 Ağustos’ta başlayan taarruzu 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlandırdı. 19 Mayıs 1919’da Kurtuluş Savaşı’nın fitilini ateşleyen Ceddimiz, işgal altındaki bir ülkeyi, liderliği, örgütleme yeteneği ve askeri dehası ile bağımsızlığına kavuşturdu.
Samsun’a ayak bastıktan sonra Amasya Genelgesi, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile tek yolun tam bağımsızlık olduğu kabul edildi ve Kurtuluş Savaşı için halkın takviyesi alındı. 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılması ve savaş içinde olan bir ülkede dahi Parlamento’nun temel pozisyonu, Atatürk’ün iştirakçi demokrasiye verdiği ehemmiyeti temsil ediyor.
Sakarya Meydan Savaşı’nda Atatürk’ün “Hatt-ı müdafaa yoktur; sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır” kelamlarıyla ortaya koyulan strateji ve ordunun kahramanca çarpışmasının sonucu olarak, düşmanın ilerlemesi durduruldu. Daha sonra Atatürk, düşmanı büsbütün mağlubiyete uğratmak gayesiyle, yaklaşık bir yıl kadar süren hazırlıklar sonrasında 26 Ağustos 1922’de Büyük Taarruzu başlatan buyruğu verdi.
Atamızdan bugün bile çıkarılacak dersler var
Zaferin sonrasında yaptığı konuşmada “Ordular, birinci gayeniz Akdeniz’dir, ileri!” diyerek, Kurtuluş Savaşı’nın kesin safhasına işaret eden Atatürk’ün kelamları, tekrar Cumhuriyeti kuran büyük vizyonun göstergesidir: “Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları, Afyonkarahisar-Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesi’nde, zalim ve mağrur bir ordunun temel varlığını, inanılmayacak kadar az bir vakitte yok ettiniz. Büyük ve seçkin ulusumuzun fedakarlıklarına layık olduğunuzu kanıtladınız. Sahibimiz olan büyük Türk ulusu, geleceğine güvenmekte haklıdır.”
Ordunun TBMM ordusu olduğunu ve ordunun sahibinin büyük Türk ulusu olduğunu belirterek, Cumhuriyet kavramının temelini oluşturan halk egemenliği fikrini vurguluyor. Hasebiyle, Cumhuriyetin kurulmasına imkan veren Kurtuluş Savaşı ve bu savaşın en büyük zaferi olan 30 Ağustos, Atatürk’ün büyük askeri ve siyasi dehası çerçevesinde Cumhuriyetin kurulmasının en kıymetli kilometre taşlarındandır.
Ülkeyi muasır medeniyet düzeyinin de üzerinde çıkarmakta kararlı olan ulu liderimiz, Büyük Zafer ile bu tarafta en kıymetli adımı attı ve işgal altında inim inim inleyen bir ulusu vatanına kavuşturdu. Ceddimizin büyük vizyonu ve liderliğinden bugün için de çıkarılacak birçok ders var.
Türkiye Genç İş İnsanları Derneği Ege Şubesi İdare Konseyi Lideri ENGİN KORKMAZ: Yeni Türkiye’nin kıvılcımını yaktı
İstiklal çabamızın verildiği Kurtuluş Savaşı’nın seyrini ve sonucunu belirleyen, Büyük Taarruz’un son günü gerçekleşen Başkumandanlık Meydan Muharebesi’nin kazanıldığı o manalı ve büyük gündür 30 Ağustos 1922…
Birlik, beraberlik ve azimle elde edilen bu zafer, ülkemizin geleceğe dair umutlarını yeşertmiş, birebir vakitte Cumhuriyetimizi de filizlendirmiştir. 30 Ağustos 1922’de kazanılan zafer, küllerinden tekrar doğacak bir ülkenin bağımsız, laik ve demokratik geleceğinin kıvılcımını da yaktı.
Bağımsızlık, barış, kardeşlik ve huzurun hakim olduğu bir ülke için ağır kaideler altında verilen tarihi gayretin baş kahramanları olan Ulu Liderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman askerlerimizi rahmet ve hürmetle anıyor, ülkemizden barışın, birlik ve beraberliğin eksik olmaması temennilerimle 30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutluyorum.
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası İdare Şurası Lideri OĞUZHAN CET SADIKOĞLU: Milletimiz hiçbir vakit tutsaklık içinde yaşamadı
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün komutasında ulu Türk ordusunun, 26 Ağustos 1922’de başlayıp 30 Ağustos 1922’de zaferle sonuçlandırdığı Büyük Taarruz Meydan Muharebesi, Cumhuriyetimizin kuruluşunun en kıymetli etabıdır. Tarihimiz göstermiştir ki, milletimiz hiçbir vakit tutsaklık içerisinde yaşamamıştır, yaşayamaz. Güç kaideler altında kazanılan Büyük Taarruz Meydan Muharebesi bunun en hoş örneğidir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün kararlılığına ortak olan ecdadımızın inanç, cüret, azim ve fedakârlığının genetik kodlarımızda mevcut olduğunu milletçe karşılaştığımız tüm zorluklarda hatırlamalıyız.
İş dünyası olarak bugün bize düşen, ülkemizin maksatlarına ulaşması için canla başla çalışmak, bu ruh ve şuuru gelecek jenerasyonlara aktarmaktır. Bu his ve niyetlerle tüm hemşerilerimin ve üyelerimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı tebrik ediyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi anıyorum.
Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası idare Şurası Lideri MUSTAFA BULUNTU: Atalarımızdan aldığımız ilhamla ülkemizi yüceltecek formda çalışacağız
30 Ağustos 1922’de kazanılan Büyük Taarruz’un, Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük uğraşının en kıymetli dönüm noktalarından biri. Atatürk ve silah arkadaşlarının büyük bir cüret ve fedakârlıkla verdiği uğraş, milletimizin birlik ve beraberliğinin en hoş örneklerinden biridir. Bu zafer, milletimizin bağımsızlığının ve onurunun da simgesi oldu.
Tarihimizin en gurur verici anlarından biri olan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı bir kere daha coşkuyla kutlamanın memnunluğunu yaşıyoruz. Bugün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları önderliğinde kazanılan bu zaferi anarak, onların bize bıraktığı mirasa sahip çıkma sorumluluğumuzu bir kere daha hatırlıyoruz. Aziz milletimiz, tarihin her devrinde olduğu üzere, birlik ve beraberlik içinde verdiği gayretlerle her türlü zorluğun üstesinden gelebilecek güçtedir.
Cumhuriyetimizin kuruluşunu hazırlayan, Ulusal Çabayı zaferle taçlandıran, milletimize özgürlük kazandıran, bayrağımızın onurla dalgalandığı vatan topraklarını bizlere bırakan kahramanlarımızla ne kadar gurur duysak azdır. Bu zafer, bizlere bağımsızlığımızın ne kadar değerli olduğunu bir kere daha hatırlatmaktadır. Bizler, bu zaferi kazanan atalarımızdan aldığımız ilhamla, ülkemizin kalkınması ve gelişmesi için çalışmaya devam edeceğiz.
Kahramanlarımızı rahmetle anıyoruz
Büyük zaferin yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm kahramanlarımızı, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi hürmet, minnet, şükran ve rahmetle anıyor, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum.
İzmir Ticaret Odası İdare Heyeti Lideri MAHMUT ÖZGENER: Yıllar sonra yolumuzu aydınlatan bir meşale
Atalarımızın ülkemizin bağımsızlığı için verdiği uğraşta attığı her adım, milletimizin zaferinin sembolü olan her tarih, yıllar sonra bile yolumuzu aydınlatan birer meşale oluyor. 26 Ağustos’ta Kocatepe’de top sesleriyle başlayan ve 30 Ağustos’ta, umudun, inancın ve azmin zaferiyle sonuçlanan Büyük Taarruz ile yurdumuz topraklarını geri kazandık. Bugün, tam 101 yıl evvel bir ulusun bahtını değiştiren bu büyük zaferin yıl dönümünü coşkuyla kutluyoruz.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde çaba eden Türk ordusunun, sayıca daha fazla olan işgalci güçlere karşı eşine rastlanmayacak bir kahramanlık göstererek kazandığı zafer, 101 yıl sonra hala 7’den 70’e bu ülkede üreten, çalışan, emek veren herkese örnek oluyor, ilham veriyor. Bizler kentimize ve ülkemize katma paha sağlamak için hazırladığımız her projede bu kararlılığı ve azmi örnek alıyoruz.
Ege Genç İş İnsanları Derneği İdare Konseyi Lideri ALP AVNİ YELKENBİÇER: Kazanımları büyütmek için çabalıyoruz
30 Ağustos, Türk milletinin istiklal ve istikbalinin başarısıdır. Bu toprakların ebediyen vatanımız olduğunun tüm dünyaya kanıtlanarak, ulusumuzun tekrar diriliş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin milletlerarası alanda kabul görmesinin en kıymetli adımıdır. Bu kanılarla, bağımsız, demokratik ve çağdaş Türkiye’nin yolunu açan Büyük Zafer’i her yıl coşkuyla kutluyor, bu kazanımlarımızı büyütmek için her daim çabalıyoruz.
101’inci yıl dönümünü kutladığımız 30 Ağustos Zafer Bayramı, tarihin hiçbir devrinde esareti kabul etmeyen ve koşullar ne olursa olsun bağımsızlığından, vatanından ve bayrağından vazgeçmeyen Türk Milleti’nin büyük bir millet olduğunun ispatıdır. İş dünyası olarak tarihimize layık olabilmek ismine, medeniyet yarışında ülkemizi en ileri noktalara taşımak için her türlü uğraşı gösteriyoruz.
Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Koordinatör Lideri AHMET FİKRET KİLECİ: İnanmışlığın zaferi 30 Ağustos ile yaşandı
Bu vatanın nasıl kazanıldığını anlamak istiyorsak, ulu tarihimizde bakmamız gereken en değerli dönüm noktalardan birisi 30 Ağustos’tur. Dört bir yandan kuşatılan yurdumuzu savunmak için birinci bakışta milletimizin elinde son derece sonlu silah envanteri ve yıllarca cepheden cepheye koşmuş yorgun bir ordudan diğer bir şey yoktu.
Bugün anlıyoruz ki periyodun güçlü ve çağdaş ordularına karşı ulu zaferlerin kazanılmasında inanmışlığın, bağımsızlık isteğinin, birlik olmanın, millet olmanın ve fedakarlığın da en az silahlar kadar hissesi vardır.
Tabii bu türlü kenetlenmiş bir halka önderlik eden Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri dehası taktirle karşılanmalı. Ulusal çaba periyodunun hayli çetin ve yıpratıcı yıllarından sonra 30 Ağustos’ta kazanılan ulu zaferle bu toprakların ebedi olarak vatanımız olduğu tüm dünya tarafından net bir biçimde anlaşıldı.
Girişimci İş Bayanları Federasyonu İdare Heyeti Lideri HURİYE SERTER: Tüm mazlum halklara örnek olduk
Milli Kurtuluş Savaşımızı tarihte eşi gibisi görülmemiş bir zaferle taçlandıran, her evresi vatanseverlik ve kahramanlık destanlarıyla dolu 30 Ağustos Zaferi’nin 101’inci yıl dönümünü milletçe birlik ve beraberlik içerisinde; büyük bir gururla kutluyoruz.
Türk ulusunun Ulu Başkan Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğindeki ordusuyla tek bir yürek haline gelerek gösterdiği harikulâde kurtuluş çabası ve onu sonuca götüren 30 Ağustos Zaferi, Türkiye Cumhuriyeti’nin de kuruluşunun en güçlü adımı olarak da tarihte yerine aldı.
Aziz Milletimiz bu zaferle, ulusal hâkimiyet, ulusal birlik ve beraberlik anlayışı içerisinde, kendisini tarih sahnesinden silmek isteyenlere, tüm mazlum halklara örnek teşkil edecek biçimde unutulmayacak bir ders vermiş; hiçbir formda bağımsızlık ve hürriyetinden ödün vermeyeceğini tüm dünyaya kabul ettirdi. Bu vesile ile Ulu Başkan Mustafa Kemal Atatürk’ü, ebediyete intikal etmiş tüm şehit ve gazilerimizi bir defa daha şükran ve minnetle anıyor, tüm ulusumuzun 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyorum.
Gaziantep Genç İş İnsanları Derneği İdare Şurası Lideri CİHAN KOÇER: Bir olduğumuzda önümüzde kimse duramaz
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e, silah arkadaşlarına ve bu uğraşa omuz verenlere şükran ve minnet duyuyoruz. Bu büyük zafer, vatanına ve bağımsızlığına düşkün bir milletin gurur günüdür. Tarihimiz göstermiştir ki, milletimiz hiç kimsenin boyunduruğu altında, tutsaklık içerisinde yaşamamıştır, yaşayamaz. En güç koşullar altında kazanılan Başkomutanlık Meydan Muharebesi, bunun en hoş örneğidir.Zulme, işgale, esarete, teslimiyete karşı milletin topyekün haykırışı, birlik ve beraberliğimizin önünde hiçbir gücün duramayacağının ispatı olan 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda haklı bir gurura sahibiz.
Yarınlara bakarken zaferden güç almalıyız
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları bağımsızlık yolunda büyük bir çabaya kararlılık içinde önderlik ettiler. Onların bu çabası bizlere, yarınlara bakarken büyük bir güç katıyor. Bizler bir ve birlikte olduğumuz vakit önümüzde kimse duramaz.
Aziz milletimiz tarih boyunca bayrak, vatan ve bağımsızlık üzere kıymetlerinden asla vazgeçmemiştir. Yurtta ve dünyada hep barıştan yana olan aziz milletimiz, bağımsızlığına ve vatanına göz dikildiğinde, gözünü hiçbir şeyden sakınmamıştır. Bizler de iş dünyası ve bu kentin geleceği olarak onlara layık olabilmek ismine, medeniyet yarışında ülkemizi en ileri noktalara taşımak için her türlü uğraşı göstereceğiz.
Bu his ve niyetlerle aziz milletimiz ve kahraman ordumuzun tüm mensuplarının 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyor, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere İstiklal uğraşımızın bütün kahramanlarını, ülkemizin ve milletimizin ayrılamaz bütünlüğü için canlarını seve seve veren tüm aziz şehitlerimizi, kahraman gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz.
İzmir Yeminli Mali Müşavirler Odası İdare Heyeti Lideri YAŞAR GÜÇLÜ: Vatanımızı parçalamak isteyenlere karşılık verdik
30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 101’inci yıldönümü kutlu olsun. 30 Ağustos; Türk Milletinin tarihinde dönüm noktası sayılacak savaşların kazanıldığı ulu zaferin bayramıdır.
Ulu Başkan Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliği ve eşsiz komutanlık yeteneği ile kazanılan 30 Ağustos Zaferi, bin yıllık vatanımızı parçalamak isteyenlere hak ettikleri karşılığı en güzel biçimde verdi. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde Türk tarihinin en görkemli zaferlerinden birisi olarak kabul edilen ve 30 Ağustos 1922’de kazanılan bu zafer, Türkiye Cumhuriyeti’nin de temelini oluşturdu.
Yeni Türk Devleti’nin kuruluşunu müjdeleyen 30 Ağustos Zaferi, Türk Milleti’nin gücüne inanması durumunda önünde hiçbir mahzurun duramayacağının da simgesidir. 30 Ağustos Zaferi ile milletimiz, kendi iradesi ve isteği dışında dayatılan her türlü planı tarihin karanlık sayfalarına nasıl gömebileceğini bir defa daha gösterdi. Bu vesileyle, başta Ulu Lider Mustafa Kemal Atatürk ve bütün silah arkadaşları olmak üzere milleti için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi şükran, minnet ve rahmetle anıyor ve milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı›nı en içten hislerimle kutluyorum.
Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi İdare Şurası Lideri CENGİZ ŞİMŞEK: Bu mirası yüceltmek için çalışmalıyız
30 Ağustos, Türk Kurtuluş Savaşı’nın en kıymetli dönüm noktalarından birini temsil eder ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda bir milat oluşturur.
Milletimizin bağımsızlık ve özgürlük çabasındaki kararlılığını ortaya koyan 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun. Tarihin her periyodunda hür ve bağımsız yaşamış olan milletimizin vatan topraklarını muhafaza ve savunma kararlılığının bir sonucu olan 30 Ağustos, Türkiye’nin kuruluşuna giden yoldaki en değerli kilometre taşlarından birisidir.
Bizlere düşen misyon, atalarımızdan bize kalan en bedelli miras olan Türkiye Cumhuriyeti’ni iktisatta, sanatta, bilim ve teknolojide, özcesi hayatın her alanında dünya milletleri ortasında hak ettiği yere getirmek için hiç yorulmadan çalışmaktır. Milletimizin Zafer Bayramını kutlarken, vatan toprakları için canlarını feda eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm silah arkadaşlarına, şehitlerimize ve gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz.
Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği İdare Konseyi Lideri SİBEL KUVVETLİ: 30 Ağustos’un mirasına her vakit sahip çıkacağız
Yokluklar içindeki bir ulusun, varını ağırı ortaya koyduğu, büyük bedeller ödediği bir diriliş destanıdır 30 Ağustos. Zaferin 101’inci yılını kutlarken, Ulusal Gayret ruhuna ve Ulusal Çabanın en büyük mirası olan Cumhuriyet’e karşı sorumluluklarımızı asla unutmayacağımızı bir sefer daha vurguluyoruz. Askeri alanda kazanılan zaferlerin, siyasi ve ekonomik başarılarla güçlendirilmesi gerektiğine inanan Atatürk’ün çizdiği yol, bizler için her vakit aydınlık ve güçlü bir Türkiye’nin yolu olacak.
ESİAD olarak endüstriden ticarete, turizmden tarıma kadar her alanda ülkemizin sürdürülebilir kalkınması için tüm gücümüzle çalışıyoruz. Bu kanılarla, 30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutluyor, başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu ülke için canlarını vermiş tüm şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz.
Ege İş Bayanları Derneği İdare Heyeti Lideri ŞAHİKA AŞKINER: Birlik ve beraberlik içinde yazılan bir destan
Tarihi zaferlerle dolu aziz milletimiz ve ulu ordumuzun, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kazandığı Büyük Zafer’in 101’inci yıl dönümünü kutluyoruz. Büyük Taarruz ile birlikte, tarihten silinmek istenen milletimiz genci yaşlısı, bayanı erkeği demeden istiklal ve istikbaline sahip çıkarak hak ettiği bu zaferi ulu tarihine altın harflerle yazdırdı. vBağımsızlık inancımızı, hür yaşama kararlılığımızı tüm dünyaya bir defa daha ilan ettiğimiz onur ve gurur günümüz 30 Ağustos Büyük Zaferi, ulusumuzun ortak kıymetlerde bütünleşerek, birlik ve beraberlik içerisinde yazdığı bir destandır. Bu his ve fikirlerle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bu zaferi bize armağan eden istiklâl uğraşımızın bütün kahramanlarını, milletimizin parçalanamaz bütünlüğü için canlarını seve seve veren aziz şehitlerimizi rahmet, kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, vatandaşlarımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutluyorum.
