ABD’de Başkan Donald Trump’ın politikalarının, kendisine destek verenleri bile pişman edecek kadar şiddetli olduğu düşünülüyor. Yine de bir başka senaryo daha sıcaklığını koruyor…
ABD’de korkulan stagflasyon senaryosu giderek daha olası hale geliyo ancak Trump’ın tarifelerinin ısırmaktan çok havlama olma ihtimali de göz önünde bulunduruluyor.
ABD’de pişmanlık
Insider’dan James Faris’in haberine göre, ABD’de geçen sonbaharda sandık başına ceplerini düşünerek giden yatırımcılar, piyasa stratejistleri umudu kaybetmek için çok erken olduğunu söyleseler bile, seçmen pişmanlığıyla mücadele ediyor olabilir.
ABD hisseleri, Başkan Donald Trump’ın ikinci döneminin başlamasından iki aydan kısa bir süre sonra düzeltme bölgesine düştü; bu, 2016’da kazandıktan sonraki coşkulu toparlanmayla çarpıcı bir tezat oluşturuyor.
Enflasyondan bıkmış ve vergi indirimleri ve düzenlemelerden muafiyet isteyen seçmenler, yönetimin gümrük vergileri veya ithalat vergileriyle ticaret politikasını revize etme kararından dolayı hayal kırıklığına uğramış gözüküyor.
Gümrük vergileri, tüketicilere ve işletmelere Trump’ın ‘Önce Amerika’ politikasına uyan, yerli mallar satın almaları için finansal bir teşvik sağlıyor. Ancak ekonomistler, bunların enflasyonu körükleyeceğinden ve yerel işletmelere zarar verecek misilleme tarifelerine yol açacağından endişe ediyor; bu da daha az harcama ve genel olarak daha yavaş büyüme anlamına geliyor.
Senaryolar değişiyor
UBS Global Wealth Management’a göre, çok az kişi resesyon çağrısı yapmaya hazır olsa da, stagflasyon riski giderek daha ciddi bir hal alıyor. Uzun zamandır iyimser olan firma, ekonomik büyümenin hayal kırıklığı yaratırken enflasyonun arttığı korkutucu bir senaryonun gerçekleşme ihtimalinin Mart ortasından önceki yüzde 15 seviyesinden yüzde 20’ye çıktığını düşünüyor.
UBS GWM’de yatırım şefi olan Solita Marcelli, paylaştığı notta, “Agresif ticaret politikasının ABD ekonomik büyümesine etki etmesini bekliyoruz ancak ABD’yi durgunluğa sürükleyecek veya hisse senedi piyasalarının toparlanmasını engelleyecek kadar değil. Bununla birlikte, geçen hafta senaryolarımızı, ana senaryomuzun etrafındaki risklerin artık aşağı yönlü olduğunu yansıtacak şekilde değiştirdik” diyor.
Stagflasyon, piyasanın en büyük korkusu
Bu endişelere rağmen Trump’ın ekibi, küresel ticaretteki statükoyu sarsmak için tarifeleri kullanarak fikir birliğine varılan bilgeliğe meydan okuyor ve bunu ABD için haksız olarak görüyor. Piyasalar bu yaklaşımdan memnun değil ancak yeni yönetim bunu umursamıyor gibi görünüyor.
Trump’ın arz odaklı ekonomik felsefesi, ABD iş gücünü geri getirmek ve muhafazakar ekonomistlerin savunduğu vergi indirimlerini ve düzenlemeleri ortadan kaldırmak etrafında dönüyor. Teoride, bu plan iç üretimi artırma ve orta sınıfı yükseltmeyi hedefliyor.
Ancak UBS GWM’de Amerika varlık tahsisi başkanı Jason Draho, tarifelerin bu hedeflere ulaşmak için en iyi araç olduğundan emin değil. Draho, “Tarifeleri potansiyel olarak getirerek en azından tedarik zincirlerini ve işleri bozuyorsunuz. Yani bu olumsuz bir arz hikayesi. Bu yüzden büyüme için kötü ve enflasyon için kötü. Ve bu, tedarik zincirlerinin tamamen karıştığı pandemi sırasında olanlardan farklı değil; bu enflasyonist şok yeni değil” diyor.
Draho, tarifeler için tek seferlik bir ayarlama olacağı için daha yüksek fiyatların geçici olabileceğini söylüyor ancak bunlar neredeyse Fed’in 2020’lerin başındaki meşhur son sözleriyle de uyumlu seyrediyor. Draho, “Talebi daha yükseğe çekemezsiniz. Tek yapabileceğiniz, arz tarafını daha sonra daha verimli hale getirmektir, ki bence bu hala yönetimin politikasıdır” şeklinde konuşuyor. Draho, tarifelere rağmen enflasyon kontrol altında kalsa bile bunun daha düşük büyümeden kaynaklanabileceğini ekliyor.
İşletmeler ve tüketiciler
Ancak piyasalar stagflasyon konusunda tedirgin olsa da, birkaç nedenden dolayı resesyon hala olası görünmüyor. GSYİH büyümesinden iş eklemelerine kadar temel ekonomik göstergeler biraz zayıf olsa da daralma bölgesinden uzakta. Bu arada şirket kazançları da oldukça etkileyici seyrediyor.
Ayrıca, yatırımcıları en çok korkutan şey, agresif ticaret politikasının işletmeleri ve tüketicileri nasıl etkileyebileceği. İşletmeler ve tüketicilerin enflasyon ve pandemiye kıyasla kolaycak etkilenebileceği biliniyor.
UBS yine de ticaret savaşı ABD için çok fazla ekonomik sıkıntıya neden oluyorsa Trump’ın rotasını değiştireceğinden şüpheleniyor. UBS GWM’nin ABD hisse senetleri başkanı David Lefkowitz, “Trump yönetiminin ekonomiyi durgunluğa sürükleme riski taşıyan politikalar izlemesinin politik olarak ters etki yaratacağına inanıyoruz” diye yazıyor.
Trump blöf yapıyorsa ‘zirve belirsizliği’ uzun sürmeyebilir
Yatırımcılar çoğu zaman kötü haberlerden bile daha çok belirsizlikten nefret eder. Ancak Draho, Trump’ın kaldıraç gücünü en üst düzeye çıkarmak için diğer ulusları ve piyasayı karanlıkta bıraktığını düşünüyor. Draho ve Lefkowitz, Trump’ın karşılıklı tarifeler konusunda bir karar vermesinin beklendiği Nisan ayı başında ticaret politikasının netleşmesi gerektiğini belirtiyor.
Bu arada, piyasaların Draho’nun sözleriyle ‘zirve belirsizliği’yle de boğuşması gerekiyor. Trump evrensel bir tarife seçebilir, belirli koşullara bağlı olarak ülkelere farklı vergi seviyeleri koyabilir veya bunları tamamen kaldırabilir. Buna karşılık, diğer ülkeler sert önlemlerle misilleme yapabilir, ticaret ilişkilerini yeniden kurmak için Trump ile çalışabilir veya tarifeler yürürlüğe girmeden önce belirli tavizler konusunda anlaşabilir.
Tarifelere ayarlama gelecek mi?
Bu ekonomik oyun teorisi baş döndürücü olabilir ancak Trump’ın Draho’nun yakın zamanda yayınladığı bir notta belirttiği baskın bir stratejisi bulunuyor: “Tarife taahhütlerini yerine getirmek ve ardından gerektiği gibi ayarlamak.”
Draho, “Bunu yapmak maliyetli belirsizliği azaltır ve tarifeler kendi ekonomik sıkıntılarını getirse de, bilinecekleri için, tüketiciler ve işletmeler en azından buna göre plan yapabilir” diyor.
Her şey yolunda giderse Trump ekonomiyi ayakta tutabilir ve kampanyada verdiği sözleri yerine getirebilir. Ancak plan kolayca ters de tepebilir. Şirketler, tedarik zincirlerini yenilemek için inanılmaz miktarda yatırım yapmaktansa, bir kalem darbesiyle ortadan kalkabilecek tarifelerin maliyetini üstlenmeyi tercih edebilir.
Ayrıca işletmeler ABD’de fabrikalar inşa etseler bile, Draho bunların çalışır hale gelmesinin en az 18 ila 24 ay süreceğini, bu nedenle faydaların Trump’ın görev süresinin ikinci yarısına kadar ortaya çıkmayabileceğini söylüyor.
Draho, “Bu arada, daha yüksek maliyetlerle başa çıkmaya çalışmak oldukça zor olabilir. Bu kesinlikle tüketiciye yansıyor. Uzun vadeli faydalar için kısa vadede ne kadar acıya katlanabilirsiniz?” diye soruyor. Bu yüzden Draho, Trump’ın tarife oyun planını anlasa da, nihayetinde başkanın bunu ayarlamak zorunda kalacağına inanıyor; ya piyasalar ya da seçmenler için.