Özlem ERMİŞ BEYHAN
Yetenek açığının dünyada olduğu üzere Türkiye’de de çok önemli bir sorun olduğunu söyleyen Mercer Türkiye CEO’su Dinçer Güleyin, “Oyunun kuralını şu anda çalışanlar koyuyor” sözünü kullandı ve şöyle devam etti:
Ücret hareketi inanılmaz hızlandı
“Ücret artırımlarından bağımsız, fiyat hareket suratı inanılmaz arttı. Açıklanan enflasyon ile yaşanan enflasyon ortasında önemli bir fark olduğu için şirketler artık maaş artırımında açıklanan enflasyon sayılarını temel almamaya başladı. Son bir yıldır en kıymetli parametre taban fiyat artış oranı oldu. Somut örnek vereyim, brüt taban fiyat son bir senede yüzde 100 arttı, şirketlerin son bir yıllık artışı ise yüzde 97’lerde. Gelecek yıl için enflasyon gayesi yüzde 33 ila 40 iken şirketler gelecek yıl için yüzde 50 düzeyinde bir fiyat artışı planlaması içindeler.
Yani gayenin üzerinde bir artırım için çalışılıyor, kurumlar şimdilerde 2024 bütçelerini yüzde 50 fiyat artışına nazaran yapıyor.” Güleyin şirketlerin insan kaynakları açısından içinde bulunduğu durumu şöyle anlattı: “Belirsizliğin arttığı, öngörülebilirliğin zorlaştığı bir süreç içindeyiz. Bu bir mühlet daha devam edecek üzere görünüyor. Siyasi çalkantılar, savaşlar tüm şirketlerin mevcut işlerine bir daha bakmasını gerektirdi.
Gelecek ile ilgili stratejileri 3-5 yıldan, şu ana geri çekti. Kimi işler ikinci plana atıldı, yeni iş alanlarına konsantre olunmaya başlandı, ya da şirketler mevcut işlerine devam edebilmek için neler yapmaları gerektiğine odaklandılar. Bütün bu gelişmeler getirdi tekrar merkeze insanı koydu. Lakin gelişmeler yeni marifet setleri gerekliliğini de ortaya çıkardı.
Şirketler bugünkü ve gelecek işleri için gereksinim duydukları marifet setlerinin ne olduğunu ve bunlara ne kadar sahip olduğunu öğrenme muhtaçlığına girdi, artık gündem bu. Harikulade bir yetenek kıtlığı var; yalnızca Türkiye ‘de değil tüm dünyada. Birtakım muhtaçlıklar var ancak bu gereksinimleri karşılayacak yetenek havuzu tüm şirketlerin gereksinimlerini karşılayacak derinlikte değil. Burada bir gayret başladı. Genç neslin beklentileri, şirketlerin beklentileri, bunlar daima değişti…”
Çalışan refahını önemseyen kazanıyor
Peki yetenekler az, bu kıymetli yetenekleri şirketlere çekmek artık daha güç. Bu noktada şirketler nasıl bir değişime gitti? Dinçer Güleyin şöyle anlattı: “Çalışanlar “Benim refahıma değer veren, geleceğime kıymet veren kurumlarda çalışmak istiyorum” diyor. Burada refahtan kasıt yalnızca maaş değil. Çalışanlarının refahına kıymet veren şirketlerin, değerli elemanları çekebilme mümkünlüğü 7 kat daha yüksek. Bu yüzden şu anda tüm şirketler çalışan tecrübesini yine tasarlamaya konsantreler.”
Beceri bazlı fiyatlandırma başlayacak
Evet refah yalnızca maaş değil lakin Türkiye’de yüksek enflasyon son periyotta fiyatı merkeze koydu.
Güleyin, “Doğru, maaş beklentiyi karşılamadığı sürece yan haklar belirleyici olmaktan uzaklaştı. Şu anda ülkemizde fiyat en lakin en kritik husus. Geride bıraktığımız 2 yıl bu türlü idi. Önümüzdeki birkaç sene daha bu türlü olacak” dedi. Kıymetli elemanı bulmak kolay değil, bulduğunuzda çok yüksek bir maaş beklentisi ile karşılaşabiliyorsunuz. Bilhassa gençler…
Şirketler bu gençleri cezbedebilmek için prosedür arayışındalar. Mercer CEO’su yeni trendleri anlattı: “Örneğin marifet bazlı fiyatlandırmaya geçmek için hazırlık yapan şirketler var. Kıymetlendirme merkezlerinin kurulması ve bu sayede beşeri sermayenin olgunluğunu ölçme, gereksinimleri belirleyip ortadaki farkı kapatmak için stratejiler geliştirme kritik bir husus haline geldi. Performansa dayalı ödüllendirme sistemleri kurmak da son devirde çok sık karşılaştığımız talepler ortasında.”
Kurumların artık en çok aradığı özellik öğrenme çevikliği
-Gençler yılda bir, altı ayda bir gerçekleştirilecek performans değerlendirmelerinden çok çabucak artık, anında bir geri bildirim bekliyor.
-Ücret artışlarında 6 ay ya da 1 yıl artık çok uzun bir müddet. Neden kıymetli bir katkı yaptığında çalışanımızı çabucak bir fiyat artışı ile ödüllendirmeyelim? Bu, şu sıralarda insan kaynaklarının yeni hususlarından biri.
– Esnek yan haklar konusunda da değerli bir gelişme var. Şirketlerin son periyotta en çok aradığı özelliklerden biri öğrenme çevikliği.
-Öğreneceğiz, unutup yeni bir şey öğreneceğiz. Öğrenme çevikliği kritik bir mevzu.
-Çalışanlar artık topluma katkı sağlayan bir kurumda çalışmak için daha güçlü bir niyet gösteriyor
