Bakırköy Kıyı Yolu üzerinde hizmete giren Medicana Ataköy Hastanesi, yurt içi ve yurt dışından hasta kabulüne başladı. Çağdaş mimari yapısıyla dikkati çeken Medicana Ataköy Hastanesi’nde acil servis, anestezi ve ağrı polikliniği (algoloji), ağır bakımlar, beyin ve hudut cerrahisi, biyokimya, çocuk sıhhati ve hastalıkları, çocuk cerrahisi, dermatoloji, ağız ve diş sıhhati, enfeksiyon hastalıkları, fizik tedavi ve rehabilitasyon, endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları, gastroenteroloji, genel cerrahi, göğüs cerrahisi, girişimsel radyoloji, göğüs hastalıkları, göz hastalıkları, iç hastalıkları, bayan hastalıkları ve doğum, kardiyoloji, kulak burun boğaz, medikal onkoloji, nöroloji, radyoloji, ortopedi ve travmatoloji, üroloji ve psikiyatri kısımları bulunuyor.
Güncel teknolojilerle donatılmış hastanede hem cerrahi branşlarda hem de fizik tedavi branşında robotik cerrahi ve rehabilitasyon imkanları kullanılıyor.
Hastaneye gelme imkanı bulunmayan hastalar için konutta sıhhat hizmeti de veriliyor.
SGK mutabakatı da olan hastanede king, suit ve standart oda seçenekleri bulunuyor.
Dünyanın değişik yerlerinden hasta alacak
Medicana Sıhhat Kümesi İdare Konseyi Lideri Dr. Hüseyin Bozkurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeni açılan Medicana Ataköy Hastanesi’nin gerek bina yapısı ve aygıt parkuru gerekse tabip takımı olarak yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın da sayılı özel sıhhat merkezlerinden biri olduğunu söyledi. Birçok tıbbi branşta hizmet vereceklerini belirten Bozkurt, “Medicana’nın geleneğinde küçük cerrahi branşlar ya da saç ekimi üzere küçük ameliyatlar yoktur. Bizim geleneğimizde daha çok kanser ameliyatları, karaciğer nakli, böbrek nakli, yenidoğan bebeklerin kalp ameliyatları, kemik iliği nakli üzere tıbbın en üst, en ağır ameliyatları ve en ağır tedavileri yapılır. Burada da bu hizmeti vereceğiz. Münasebetiyle bu hizmeti verirken yalnızca Türkiye’den değil, dünyanın değişik yerlerinden de hasta alarak burada sıhhat hizmeti sunmak istiyoruz.” diye konuştu.
Bozkurt, 100 doktorla hizmete başlayacaklarını, lakin daha sonra takımın genişleyeceğini söyledi. Doktor takımının yüzde 80’inin doçent ve profesör olduğunu belirten Bozkurt, uzman tabiplerin da birbirinden değerli, bölümün önde gelen tabipleri ortasında yer aldığını söz etti.
Personel, fizikî koşullar ve tıbbi aygıtlar gözönüne alındığında hastane açmanın çok kıymetli ve önemli bir yatırım olduğunu vurgulayan Bozkurt, Medicana Ataköy Hastanesi’nin 4,5 yılda inşa edildiğini aktardı.
Bozkurt, deniz düzeyinin altında kalan temeline yüzlerce kazık çakılarak çok sağlam bir biçimde yapılan hastanenin dünyanın her yerinden hasta alacak formda dizayn edildiğini lisana getirdi.
“Türkiye’deki sıhhat dalı kabuğunu çoktan kırdı”
Yaklaşık 33 yıldır kesimin içinde olduklarını belirten Bozkurt, Türkiye’de özel sıhhat kesiminin de aşağı üst bu müddet içerisinde gelişim gösterdiğini söyledi. Bozkurt, 25-30 yıl evvel tabiplerin birikimlerini bir ortaya getirip 25-30 yataklı küçük çaplı hastaneler açmaya başladıklarını belirterek, son 25 yıldır ise özel sıhhat dalının süratle geliştiğini anlattı.
Dr. Hüseyin Bozkurt, Türkiye’de sıhhat bölümünün kabuğunu çoktan kırdığını anlatarak, şöyle konuştu: “Dünyanın rastgele bir ülkesinde, en gelişmiş ülkelerle rekabet edebilecek seviyeye geldi. Unutmayın, dünyada pandemide en gelişmiş ülkelerde, Amerika’da, İngiltere’de, Almanya’da binlerce, milyonlarca insan ölürken, Türkiye’de bir tek hasta dışarıda kalmadı. Burada da ölenler natürel ki oldu lakin dışarıda doktora, ilaca ulaşamayan hiçbir hasta kalmadı. O yüzden Türkiye’deki sıhhat kesimini tebrik ediyorum. Bu işi yapan, bu işe gönül veren arkadaşlarımı tebrik ediyorum. Zira sıhhat meşakkatli bir iş. Maraton koşusu üzere. Bugün bir fabrika açarsınız, yarın performansa nazaran kendini döndürebilir. Bizde o denli değil. Herkesin işi kendine nazaran zordur ancak sıhhat bölümü epeyce güç bir alan. Uzun yıllar sübvanse ettiğimiz, emek verdiğimiz, yatırım yaptığımız, kendimizi kabul ettirdiğimiz bir branş burası.”
“En çok yabancı hasta alan ülkelerden biri Türkiye”
Bozkurt, birikimlerini artık yurt dışına götüreceklerini ve yurt dışında birinci hastanelerini yakın vakitte Bosna’da açacaklarını belirterek, “Gelecekte Türkiye’deki hastaneler dünyanın birçok ülkesinde olacak. Buna eminim. Biz de şu anda 7-8 ülkeyi radarımıza aldık. Bunlarla görüşüyoruz. Birkaç tanesi imza etabında. Önümüzdeki 7-8 sene içinde en az 10 ülkede olmak istiyoruz.” diye konuştu. Türkiye’nin yabancı hasta alan kıymetli ülkelerden biri olduğuna dikkati çeken Bozkurt, “Türkiye dünyada şu anda en çok yabancı hasta alan 5’inci, 6’ncı ülke fakat maalesef bunların bir kısmı, kolay cerrahi ameliyatlar ve saç ekimleri üzere, merdiven altı yerlerden ya da birtakım transferlerle Türkiye geldiği için kayıt altına alınamayabiliyor. Buna karşın Türkiye’nin şu andaki sıhhatle ilgili girdisi 1-1,5 milyar doları geçmeye başladı. Kayıtdışıları saymıyorum. Kusur yapmazsak, 10 sene sonra Türkiye’nin sıhhat turizmi 10 milyar dolarlara gelecek.” değerlendirmesini yaptı.
Sağlık turizminin geleceği
Bozkurt, bugün Türkiye’ye gelen 50-55 milyon turistin Türkiye’ye bıraktığı dövizin 50 milyar dolar olduğunu, yaklaşık bir turist 600-700 dolar kişi başı gelir bırakırken, sıhhate gelen bireylerin ise 7-8 bin dolardan aşağı para bırakmadığını aktardı. Sıhhat için gelen insanların kesinlikle yanında refakatçileri ile birlikte geldiğini kaydeden Bozkurt, “Çocuksa annesi ve babasıyla yaşlıysa çocuklarıyla geliyor. Bunların burada kalması, oteli gezmesi, eğlenmesi, alışverişi derken sıhhat için gelen bir kişi en az 6-7 olağan turiste bedel. Bu çok değerli. Sıhhatteki turizmin katma kıymeti olağan turizmden çok çok daha fazladır. Bu çok kıymetli. O yüzden gelecekte Türkiye’de daha fazla hasta alacağız.”
Bozkurt, geçmişte Türkiye’den insanların Houston’a, İngiltere’ye, Almanya’ya tedavi için gittiklerini anlattı. Şu an Türkiye’nin sıhhat hizmeti götürdüğü ülkelerde de bu işleri yapan beşerler çıktığında, ülkenin sıhhat turizminden elde ettiği gelirin azalabileceğini kaydeden Bozkurt, lakin özellikli işler yapılırsa daha uzun müddetler bu alandan gelir elde edilebileceğini lisana getirdi.
Dr. Bozkurt, “Gelecekte Avrupa’da, Orta Doğu’da, Asya cumhuriyetlerinde, Türki cumhuriyetlerde kesinlikle Türk hastaneleri olacak. Gelecekte Türkiye’den sıhhatte bir memleketler arası marka çıkarsa buna şaşırmayın. Bu çok olabilecek bir şey.” tabirlerini kullandı.
