Rektörlükten yapılan açıklamaya nazaran, Prof. Dr. Esra Karaca’nın 2023 yılı Araştırma Üniversiteleri Dayanak Programı (ADEP) “Akıllı ve Yenilikçi Malzeme” davet alanı kapsamında yürütücüsü olduğu “Fıtık Oluşumunu ve Cerrahi Adezyonu Önleyici Yerli Kompozit Mesh Tasarımı Üretimi ve Karakterizasyonu” başlıklı proje, YÖK tarafından dayanak almayı başardı.
Üniversite bünyesinde multidisipliner bir çalışma olarak yürütülecek proje grubunda Prof. Dr. Sunay Ömeroğlu, Prof. Dr. Bilgen Osman, Prof. Dr. R. Beğenilen Özalp, Doç. Dr. Özgen Işık ve doktora öğrencisi Araştırma Vazifelisi Cansu Aras Gül yer alıyor.
Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Prof. Dr. Karaca, fıtık tamiratının dünya çapında en yaygın cerrahi prosedürlerin başında geldiğini ve her yıl yaklaşık 20 milyon hastanın fıtık gelişimine bağlı ameliyat edildiğini belirtti.
Karın duvarında oluşan defektin, “mesh” ismi verilen bir tıbbi dokuma malzemesi implante edilerek onarılmasının da bu alanda yapılan en yaygın cerrahi müdahalelerden birisi olduğunu anlatan Karaca, şunları kaydetti:
“Bununla bir arada, kullanılan meshler önemli adezyonlara neden olmaktadır. Daha evvel fıtık ameliyatı olmuş hastaların yüzde 90’ından fazlasının ameliyat sonrası adezyon semptomları gösterdiği tespit edilmiştir. Adezyonlar ise kronik karın ağrılarına ve iç organlarda ölümcül tıkanıklıklara yol açabilmektedir. Yeni eserler denenmesine karşın, post operatif adezyon şimdi muvaffakiyetle önlenememiştir. BUÜ Tıp Fakültesi Hastanesinden Türkiye ile ilgili bir projeksiyon yapılarak, ülkemizde bir yılda kullanılan fıtık mesh sayısının 100 bin civarında olduğu sonucuna varılmıştır. Bu nedenle proje kapsamında geliştirilecek başarılı bir kompozit meshin, yurt dışından mesh ithalatını kıymetli oranda azaltacağı öngörülmektedir.”
Karaca, projede, karın fıtıklarının tamiratında kullanılmak üzere çörek otu yağı içeren anti-adezyon özellikli nanolifli yüzey ile takviyelendirilmiş PP örme mesh yapıların geliştirilmesi ve kompozit meshlerin fıtık tamiri ve adezyon tedbire performansının in vitro ve in vivo çalışmalarıyla değerlendirilmesini amaçladıklarını bildirdi.