İstanbul Su ve Kanalizasyon Yönetimi (İSKİ) bilgilerine nazaran, 20 Ekim’de yüzde 21,12 olan barajlardaki doluluk, bugün prestijiyle yüzde 19,89’e kadar geriledi.
Azami 868 milyon 683 bin metreküp su biriktirme hacmine sahip kente su sağlayan baraj ve göletlerdeki su ölçüsü ise 172 milyon 76 bin metreküp düzeyinde kaldı.
Su ölçüsü Istrancalar’da yüzde 22,52, Terkos’ta yüzde 9,43, Sazlıdere’de yüzde 4,94, Alibey’de yüzde 21,73, Büyükçekmece’de yüzde 3,97, Ömerli’de yüzde 42,61, Darlık’ta yüzde 31,18, Elmalı’da yüzde 15,98, Pabuçdere’de yüzde 3,25 ve Kazandere’de yüzde 6,32 olarak ölçüldü.
Barajlar dışında kente su sağlayan Yeşilçay ve Melen’den 2023’te 614 milyon metreküp su alındı.
Son 16 yılın doluluk oranları
İSKİ istatistiklerine nazaran 26 Ekim tarihli baraj doluluk oranları 2008’de yüzde 23,19, 2009’da yüzde 81,17, 2010’da yüzde 63,93, 2011’de yüzde 60,69, 2012’de yüzde 49,50, 2013’te yüzde 45,09, 2014’te yüzde 24,32, 2015’te yüzde 69,62, 2016’da yüzde 39,25, 2017’de yüzde 55,37, 2018’de yüzde 51,67, 2019’da yüzde 43,02, 2020’de yüzde 30,89, 2021’de yüzde 46,26, 2022’de yüzde 42,21 iken bugünkü oran yüzde ise 19,89 ölçüldü.
Bu bilgi, son 16 yılın birebir periyoduna nazaran en düşük oran olarak kayıtlara geçti.
Büyükçekmece Barajı kuruma noktasına geldi
Alibey Barajı’nda geçen yıl 26 Ekim’de yüzde 26,93 olan doluluk oranı, bugün yüzde 21,73’e düşerken Büyükçekmece Barajı’nda geçen yıl birebir tarihte yüzde 48,77 olarak ölçülen su doluluk oranı, bugün prestijiyle yüzde 3,97’ye geriledi.
Darlık Barajı’nda geçen yıl tıpkı tarihte yüzde 44,37 olarak ölçülen doluluk oranı, bugün prestijiyle yüzde 31,18 olurken Elmalı Barajı’nda geçen yıl tıpkı tarihte yüzde 46,15 olan doluluk oranı, yüzde 15,98’e düştü.
Istrancalar’da geçen yıl birebir tarihte yüzde 35,08 olan doluluk oranı, bugün yüzde 22,52 olarak kaydedildi.
Kazandere Barajı’nda ise geçen yıl 26 Ekim yüzde 31,45 olarak ölçülen doluluk oranı, bugün 6,32’ye kadar düştü.
Su doluluk oranının bugün yüzde 42,61 olduğu Ömerli Barajı’nda bu oran, geçen yıl tıpkı tarihte yüzde 45,07 idi.
Su düzeyi en düşük Pabuçdere
İstanbul’a su sağlayan barajlar ortasında su doluluk düzeyi en düşük olan baraj Pabuçdere oldu. Pabuçdere Barajı’nda su doluluk oranı geçen yıl 26 Ekim’de yüzde 10,66 idi, bugün ise yüzde 3,25 olarak kaydedildi.
Sazlıdere Barajı’nda ise geçen yıl birebir tarihte yüzde 45,19 olan doluluk, bugün prestijiyle 4,94 oldu.
Terkos Barajı’nda su doluluk oranı bugün prestijiyle yüzde 9,43 olurken geçen yıl tıpkı devirdeki oran yüzde 44,77 olarak kayıtlara geçmişti.
“Önümüzdeki 10-15 gün görünmüyor”
İstanbul Aydın Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi ve Meteoroloji Mühendisi İnanç Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kuraklığın çabucak hemen Türkiye’nin her yerinde kendini gösterdiğini söyledi.
İstanbul’un uzun müddettir yağış alamadığına dikkati çeken Özdemir, “Barajlarda doluluk yüzde 20’nin altında. Barajlardaki doluluk azalıyor. Önümüzdeki 10-15 gün yağış görünmüyor. Sıcaklıklar yüksek, bu nedenle buharlaşmalar fazla olacaktır.” diye konuştu.
Özdemir, 2007 yılında da İstanbul’da kuraklığın yaşandığını ve doluluk oranının yüzde 15’lere kadar düştüğünü belirterek şöyle devam etti:
“İstanbul’daki nüfusun artışıyla birlikte su kullanımı arttı. Nüfus 20 milyon civarında olunca da maalesef barajlarımızın su ölçüleri süratli bir halde azalıyor. Melen ve Yeşilçay’dan su desteği yapılarak İstanbul’daki halkın susuz kalması önleniyor. Rastgele bir su kesiti kelam konusu değil şu an için lakin bu formda giderse barajlarımız kuruma noktasına geliyor yavaş yavaş. Barajlarımızın çoğunluğu aşikâr bir düzeyin altında.”
Barajlardaki doluluğun yüzde 20’nin altına düşmesinin, sudaki kaliteyi de azalttığını belirten Özdemir, su derinliğinin azalmasıyla canlı mikro mikroorganizmaların, bakterilerin daha fazla olmaya, üremeye başladığını, su kalitesinin çamur haline geldiğini söz etti.
“Büyük bir su kıtlığına yanlışsız gidiyoruz”
Yağışların azalmasında global iklim değişikliğinin tesirinin epeyce fazla olduğunun altını çizen Özdemir, fosil yakıtların büyük kentlerde kullanımının azaltılarak bunun yerine yenilenebilir gücün kullanılması gerektiğini aktardı.
Özdemir, artık su tasarrufuna değer verilmesini gerektiğini vurgulayarak “Sulama sisteminin acil değişmesi, çağdaş hale gelmesi lazım. Büyük bir su kıtlığına yanlışsız gidiyoruz. Bunun için ülke olarak önlemler almamız lazım. Zira Akdeniz makro iklimi ve subtropikal iklimi içerisinde yer alıyoruz. Subtropikal iklim var lakin yavaş yavaş tropikal iklime yanlışsız gidiyoruz. Bu, kuraklık demek. Kuraklık sarsıntıdan daha tehlikeli.” değerlendirmesinde bulundu.
