İstanbul’da düzenlenen 3. Finansın Geleceği Tepesi’nde konuşma yapan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Ortan siyaset faiz oranının dün alınan kararla 42,5’e geldiğini hatırlatarak, şöyle dedi:
“Hem nakdî sıkılaşmanın hem ona eşlik eden miktarsal sıkılaşmanın hem de seçici kredi siyasetiyle desteklenen bu sistemin makro ihtiyati önlemleri işin için kattığımız vakit bize hassas yönetilmesi gereken çok dikkatli yönetilmesi gereken, hem gerçek kesim açısından, hem üretim açısından, hem finansal üretim açısından hem de finansal istikrar açısından çok dikkatli hareket edilmesi gereken bir noktaya getirildiğinin altını çizmek istiyorum.
Bulunduğumuz düzey önümüzdeki devirde riskleri dikkatli yönetmemiz gereken olumluluğu devam etmesi için kesinlikle tartışarak kimi şeyleri konuşarak yapmamız gereken bir periyot, istişare yapılması gereken bir devir. Yoksa ‘Ben yaptım oldu’ anlayışıyla tekrar hassas bir istikrarda bir şey kaybedersek, örneğin gerçek bölüm bu finansal yükün, bu artan finansal maliyetlerin üstesinden gelemez, üretkenliği, verimliliği ve karlılığını kaybeder hale gelirse bir anda bölümde sıkıntılı krediyle karşılaşıp üretimde, istihdamda öncelik verdiğimiz alanda tekrar ikinci bir problemle karşılaşabiliriz. O yüzden geçirdiğimiz periyotta bu yıl geçireceğimiz periyodu bir ortada değerlendirdiğinde şu anda riskleri yönetilebilir makul düzeyde buluyorum. Türkiye olarak tasarruflarını kâfi seviyeye getirememiş, birikimlerini arttıramamış bir ülke olduğumuzu, bu bahiste dış kaynak gereksinimimizin en üst düzeyde olduğunu bir kez hepimizin bilmesi gerekiyor.”
“Ekonomi idaresi değerli kararlar aldı”
Zirvede konuşma yapan Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, iktisat idaresinin değerli kararlar aldığını söyleyerek, şunları belirtti:
“Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında üretime, yüksek katma kıymetli yatırımlara ve kalkınmaya odaklanan iktisat modelinin kısa müddette olumlu sonuçlar vermeye başladı. Bankamızda bu devirde OVP ile uyumlu olarak selektif kredi siyaseti ile üreten, ihracattan yapan ve istihdam oluşturan firmalara dayanağını devam etmiştir ve devam edecektir. Banka olarak üzerinde değerle durduğumuz konu girişimcilik eko sisteminin desteklenmesidir. Bu bakımdan her vakit olduğu üzere bugün de bayan ve genç teşebbüsçüler başta olmak üzere esnafımız ve KOBİ’lerimizin yanında olan bir kuruluşuz.”
Türkiye’nin 2023 yılına 14 milyon beşere direkt etkileyen asrın felaketini yaşayarak başladığının altını çizen Arslan, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasını için son derece kritik ehemmiyete sahip kentlerimizin yer aldığı 11 vilayet bu büyük felaketten epey fazla etkilendi. Üretim ve ihracatımız kısa müddetli sekteye uğrasa da milletimizin feraseti ve birlikteliğiyle kısa müddette geride bırakarak hızlı bir biçimde toparlanma yaşadık. Bankalar Birliği uyumu ile hem kamu bankalarımız hem de özel bankalarımız çok önemli takviye verdiler. Sıfır faizli yapılandırmalardan başlayarak öteki takviyelerle toparlanma için değerli uğraşlarda bulunduk. Halkbank olarak Hatay İskenderun’da bölge müdürlüğü açtığımızı buradan söz etmek istiyorum. Yılın 2. yarısında seçimlerin sıkıntısız bir biçimde tamamlanması ve yeni iktisat idaremiz vazifeye başlamasıyla birlikte para ve maliye siyasetleri başta üzere esaslı tedbirler hayata geçirilmeye başlandı.”
“Katılım bankaları, gösterdiği gelişim ve süratli büyümeyle bütünsel ekosistem oluşturmayı başardı”
Vakıf İştirak Genel Müdürü Mehmet Ali Akben de Türkiye’de tohumları birinci sefer 1985’te atılan iştirak bankacılığının dalın çok kıymetli bir paydaşı haline geldiğini söyledi.
Katılım bankalarının açılmasının, Türkiye’de faiz hassasiyeti nedeniyle finansal sistemin dışında kalan gerçek ve hukukî bireylerin sisteminin içine çekilmesine vesile olduğunu anlatan Akben, şunları kaydetti:
“Katılım bankaları, tasarrufların kıymetlendirilmesi ve finansal gereksinimlerin karşılanması noktasında büyük bir sorumluluk üstlendi. Finansal kapsayıcılığı önceliklendirerek geliştirilen enstrümanlar, Türkiye iktisadı nezdinde yüksek teveccühle karşılandı. Şimdiki durumda ülkemizde iştirak bankacılığı çalışma prensipleri çerçevesinde 8 banka hizmet veriyor. 2 trilyon TL’ye yaklaşan bilanço büyüklüğüyle iştirak bankaları, finansal kapsayıcılığı artırma çerçevesinde sadece bankacılığa yönelik gereksinimlere yanıt üretmekle kalmadı, gösterdiği gelişim ve süratli büyümeyle bütünsel bir ekosistem oluşturmayı da başardı.”
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş ise bankanın faaliyetlerine yönelik bilgiler paylaştı. Ateş, “Yüzyılın, bizim yüzyılımız olması için her şey yerinde. Parayı da yerine koymamız lazım. Sermaye piyasaları süratli geliyor, sağlıklı da olmasını temenni ediyorum.” dedi.
