Çin merkezli güneş enerjisi devi Drinda ve Türk fotovoltaik firmalarından Schmid Pekintaş Enerji, Türkiye’de yıllık 5 GW kapasiteli n-tipi güneş hücresi üretim tesisi kurmak için stratejik bir ortaklığa imza attı. Projenin ilk fazı 2 GW kapasiteyle başlayacak. Bu tesis, Türkiye’yi güneş paneli modül üretiminden sonra hücre üretiminde de bölgesel liderliğe taşımayı hedefliyor.
Türkiye, güneş hücresinde üretim üssü olmayı planlıyor
Drinda’nın Hong Kong merkezli iştiraki JTPV üzerinden yürütülen bu yatırımda şirket, ileri düzey üretim teknolojilerini ve mühendislik bilgisini Türkiye’ye taşıyacak. Yerli ortak Schmid Pekintaş ise tesis inşası, operasyon ve insan kaynağı yönetiminden sorumlu olacak.
Türkiye hâlihazırda yıllık 15 GW modül üretim kapasitesiyle Avrupa’da birinci sırada yer alıyor. Ancak hücre üretiminde kapasitenin halen 2 GW’ın altında olması, iç pazardaki büyümeyi kısıtlıyordu. Yeni yatırım bu dengeyi düzeltmeyi, Türkiye’yi güneş hücresi üretiminde de Avrupa ve Orta Doğu için bir merkez haline getirmeyiamaçlıyor.
Avrupa’ya gümrüksüz erişim, yatırımı daha cazip hale getiriyor
Türkiye, Gümrük Birliği avantajı sayesinde Avrupa Birliği pazarına sıfır gümrükle erişim sağlayabiliyor. Bu durum, Drinda ve Schmid Pekintaş iş birliğinde kurulan tesisin sadece Türkiye iç pazarı için değil, AB ve Orta Doğu ülkeleri için de stratejik bir tedarik merkezi olacağını gösteriyor.
Ayrıca Türkiye’nin yıllık 1.500 kWh/m²’nin üzerindeki güneşlenme potansiyeli, onu yenilenebilir enerji yatırımları için ideal bir bölge haline getiriyor. Proje, Türkiye’nin 2035’e kadar 120 GW yenilenebilir enerji kapasitesine ulaşma hedefiyle de birebir örtüşüyor.
Drinda, küresel stratejisini genişletiyor
Drinda, Türkiye dışında Umman’da da 5 GW kapasiteli başka bir üretim tesisi kurma hazırlığında. 2025 sonunda faaliyete geçmesi beklenen bu tesis, Kuzey Amerika’dan gelen 1-2 GW’lık siparişleri karşılamaya hazırlanıyor. Bu da şirketin yalnızca üretim gücünü değil, ABD ve AB’nin uyguladığı korumacı ticaret politikalarına karşı coğrafi çeşitliliğini artırmak adına stratejik bir adım olarak öne çıkıyor.
