Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bakırköy Yeşilköy’deki Mor Efrem Süryani Kadim Ortodoks Kilisesi Açılış Töreni’nde açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle; “Saygıdeğer konuklar sizleri en kalbi hislerimle selamlıyorum. 85 milyonun her bir ferdi üzere Süryani vatandaşlarımızın gereksinimlerinin karşılanması için çaba ediyoruz. Bu noktada da kilisemizin temelini attık.
Bugün de açılışının sevincini yaşıyoruz. Kilisenin Süryani vatandaşlarımıza ve kentimize güzel olmasını diliyorum. Yasal değişikliklerle cemaat vakıflarının taşınmaz mal edinmelerine imkan sağladık. Daha evvel el konulmuş cemaat vakıflarının taşınmazlarının iadesini, üçüncü şahıslara geçenlerin de bedelinin ödenmesini temin ettik.
“İbadethanelerin onarımını ihmal etmedik”
Dini azınlıklara ilişkin ibadethanelerin onarımını da ihmal etmedik. Toplam 20 ibadethanenin onarımını gerçekleştirdik. Hiçbir formda birtakım ülkelerle ikili bağlantılarımızda vakit zaman yaşadığımız uyuşmazlıkların vatandaşlarımızı etkilemesine müsaade vermiyoruz. Ülkemizdeki azınlıklara ilişkin 58 okul mevcuttur. 2013 yılında Süryanilerin okulunun açılmasını da gerçekleştirdik. Okulları devletimizin resmi okullarından başka tutmuyoruz. Bu bölgede talep edilen okul konusunu da İçişleri Bakanımızın bugün verdiği muştuyla yaklaşık 2 dönüme yakın arazinin tahsisiyle o adımı da atmış olacağız. Sizlerin yanınızda olmayı sürdüreceğiz. Türkiye Yüzyılı’nın inşasında sizlerin dayanak ve katkısına da inanıyorum.
“İslam düşmanlığının arttığını görüyoruz”
Türkiye farklı inançların birlikte yaşadığı örnek bir birikime sahiptir. Bizin medeniyetimizde zalimin de mazlumun da kimliğine bakılmaz. İsmi ve inancı ne olursa olsun zalimin karşısında mazlumun da yanında olmak bizim misyonumuzdur.
Son devirde İslam düşmanlığı ve yabancı zıtlığının arttığını görüyoruz. Günden güne büyüyen kimi ülkelerde tahammül sonlarını aşan bu atakların artmasını kabullenemiyoruz. Üyesi olduğumuz tüm platformlarda bu tehlikeye dikkat çekiyoruz. Nefret hatalarına göz yumanlar, farklı kültürlerin bir ortada barış içinde yaşama iradesini de ne yazık ki dinamitlemektedir.
“Ateşe körükle gitmeni yararı yok”
Yüz yıllar boyunca barış toprakları olan Kudüs ne yazık ki tansiyonun yaşandığı bir bölge haline gelmiştir. Ortadoğu’da kalıcı barışın olması lakin Filistin-İsrail sıkıntısının tahliliyle mümkündür. Türkiye olarak reaksiyonumuzu her fırsatta lisana getirdik. Bağımsız ve coğrafik bütünlüğü haiz, başşehri Kudüs olan bir Filistin devletinin hayata geçirilmesi artık ertelenemez bir gereksinimdir.
“Sorunların kökeninde Filistin problemi bulunuyor”
Bölgemizdeki problemlerin kökeninde Filistin sıkıntısı bulunuyor. Bu sorun hakkaniyete uygun çözülmedikçe bölgemiz barışa hasret yaşamaya devam edecektir.
Ateşe körükle gitmenin yararı yok. Adil bir barışın kaybedeni olmaz. Filistin sorunu milletlerarası hukuka nazaran çözülmeli. Bölgede tansiyonu tırmandıracak, daha fazla kan akmasına yol açacak, sıkıntıları derinleştirecek her türlü adımdan imtina edilmesi gerektiğini vurguluyoruz.
Türkiye, çatışmaların bir an evvel durması, son hadiselerle birlikte güzelce tırmanan tansiyonun düşürülmesi için elinden geleni yapmaya hazırdır.
