Cumhurbaşkanı Erdoğan, Polis Meslek Yüksekokulları Mezuniyet Töreni’nde konuştu.
Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:
Bu gurur gününüzde sizlerle birlikte olmaktan, sizlerin coşkusuna şahitlik etmekten büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Dereceye giren öğrencilerimizi bilhassa tebrik ediyorum. Sizlerin mezuniyetine vesile olan tüm hocalarınıza, amirlerinize ülkem ve milletim ismine teşekkür ediyorum.
Aynı formda sizleri vatana, millete onurla hizmet edecek şahsiyetler olarak yetiştiren ailelerinize şükranlarımı sunuyorum. Konuk polis amirlerimiz akademide aldıkları üst seviye eğitimle kendi ülkelerine hizmet edeceklerdir. Biz ülkemizde eğitim gören hiçbir öğrenciye yabancı gözüyle bakmadık, bakmıyoruz. Tüm memleketler arası öğrencileri konuğumuz olarak görüyoruz.
Ülkemizin dört bir köşesinde asayişi, güvenliği ve huzuru sağlamak maksadıyla gece gündüz demeden misyon yapan tüm polislerimize teşekkür ediyorum.
Milletçe kendimizi huzur ve inançta hissediyorsak bunun ardında emniyet teşkilatımızın emeğinin yer aldığını biliyoruz. Polislerimiz sorumluluğu ağır bir mesleği şanla yaparak güvenlik talebini karşılıyor. Sizler birebir vakitte devletimizin bekasının, toplumsal barışımızın da teminatısınız.
Güvenlik güçlerinin hayatımızda ne kadar kritik bir rol oynadığını 6 Şubat sarsıntılarında gördük. Emniyet ünitelerimiz hızla harekete geçti, kendi mesai arkadaşlarını zelzelede şehit vermelerine karşın tüm güvenlik güçlerimiz depremzedelerimize yardım için adeta seferber oldu.
14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleri devrindeki özverili çalışmaları münasebetiyle tüm emniyet güçlerimizi tebrik ediyorum. Seçimleri hiçbir eza yaşamadan atlattık.
“İnsanlık bir alçaklık görmemiştir”
Kardeşlerim evvelki hafta cumartesi günü tarihin en büyük ihanetlerinden olan 15 Temmuz’u geride bıraktık. 7 sene evvel karanlık geceyi milletimizin direnişiyle kardan bile aydınlık bir geceye çevirdik.
Hem tanklara karşı meydan okumanın gururunu hem de kendi silahıyla vurulmasının acısını yaşadık. 15 Temmuz’u unutmayacağımızı tüm dünyaya bir kere daha ilan ettik. Özellikle Özel Hareket Başkanlığı’na yapılan kalleşliği hiçbir vakit unutmayacağız. 15 Temmuz gecesi 252 vatan evladını şehit verdik. Şehitlerimizin ortasında 63 polisimiz bulunuyordu. Yalnızca Gölbaşı’nda 51 polisimiz katledildi. FETÖ’cülerin canavarlığını bizlere hatırlatmaktadır. İnsanlık bu türlü alçaklık görmemiştir.
Üzerinden 7 değil 70 yıl da geçse 15 Temmuz’u unutmayacağız. Şehitlerimizin aziz hatırlarına ebediyen sahip çıkacağız. 15 Temmuz’a denetimli darbe iftirası atanları milletimize havale ediyorum. Sizler kahvenizi yudumlarken ülkenin evlatları çaba verdi.
“Bölücü örgüte iştirak durma noktasına geldi”
15 Temmuz’da ilgili palavralarınızı yüzünüz varsa gelin burada da söyleyin. Siyasi hesaplarla günahsız ilan ettiğiniz FETÖ’cü mankurtların Türk milletine yaşattığı acıları gelin burada kendi gözlerinizle görün.
Terörü öven gazeteci kılıklı tetikçileri ve 6-8 Ekim olaylarının faillerine gösterdiğiniz vefanın binde birini gelin vatanımız için toprağa düşen kahramanlara da gösterin. FETÖ’nün devlet içindeki uzantılarının kıymetli bir kısmını tasfiye ettik. Mahrem yapılanmasına yönelik operasyonlarımız kesintisiz sürüyor. Bölücü terör örgütüne karşı iştirak neredeyse durma noktasına geldik.
Teröristlerin inlerine giriyor ve bunları inlerinde yok ediyorsak bunun faili sizlersiniz. Sizlerin başarısı inanıyorum ki bu inlere onları mahkum edecektir. Örgütü yalnızca hudutlarımız içerisinde değil ırak ve suriye alanında da başını kaldıramaz hale getirdik. Döktükleri şehit kanlarının ve vatandaşlarımıza yaşattığı acının bedelini bölücü örgüt mensuplarına misliyle ödetiyoruz.
Türkiye’ye uzanan kirli elleri nerede olursa olsun, kırmakta kararlıyız. Terör örgütleri varlığını sürdürdükçe, kendimizi emniyette hissedemeyiz. İçerde ve sonlarımız ötesinde terör ögeleri epey Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu istek ettiğimiz süratte hayata geçiremeyiz. Kandil’deki terör baronlarının sesi kesilmedikçe, siyasetimizi dizayn etme eforlarının önünü alamayız. 14,15,16 yaşında kızları annelerinden babalarından kaçırarak Kandil’e getiriyor ve terör baronları orada bunları taciz ediyor.
Düzensiz göçle mücadele
Türkiye’de muhakkak çevrelerin, bilhassa Seçim periyodunda istismar ettikleri göçmen probleminin tahlile kavuşturulmasının yolu da terör örgütleriyle başarılı bir gayretten geçmektedir. Suriye’de mevtten kaçarak, bizlere sığınan ve bizi ensar olarak gören bu kardeşlerimize ne yazık ki ülkemizde ana muhalefetin yaklaşımı insani bir yaklaşım değildir. Suriye ve Irak’ta terör atakları devam ettikçe, sığınmacıların kendi toprakları dönmesi beklenenden daha fazla vakit alacaktır.
Terörden arındırıp inançlı yerlere çevirdiğimiz yerlere 600 bine yakın sığınmacı geri döndü. Briket meskenler projesiyle 90 bine yakın aileye barınma imkanı sağlandı. Sığınmacılara yönelik nefret telaffuzlarına prim vermek bir Müslüman Türk’e yakışmaz. Mazlumları kökenine nazaran yargılamak bize yakışmaz. Yabancı düşmanı fikirlere meyletmek bize yakışmaz. Mazlum ve mağdura kucak açarken, gerçekçi uygulamalarla yasa dışı göç meselesine kalıcı tahliller üretmeyi sürdüreceğiz.
