ABD borsalarında yüksek volatilitenin devam edeceği öngörülüyor. Borsagundem.net tarafından derlenen bilgilere göre, Goldman Sachs, 1973’ten bu yana yaşanan her borsa düzeltmesinden çıkarılması gereken derslerin, bugünkü piyasa hareketlerini anlamak açısından yol gösterici olabileceğini ifade ediyor.
Yatırımcıların Ana Sorusu: Boğa Piyasası Devam Edecek mi?
MarketWatch kaynaklı bilgilere göre, S&P 500 Endeksi, 18 ayın en kötü haftasını geride bırakırken, birkaç hafta boyunca yaşanan durgunluk ve belirsizlik ortamının ardından önemli bir yükseliş günü kaydetmiştir. Bu durum, faiz oranları ve para politikaları konusundaki belirsizliğin piyasalarda dalgalanmaya yol açmaya devam edeceğini işaret etmektedir. Goldman Sachs, dünya genelindeki hisse senedi endekslerinin %94’ünün en az %5 oranında değer kaybettiği bir dönemin ardından, piyasaların volatil kalacağını öngörmektedir.
Goldman Sachs stratejistlerinden Christian Mueller-Glissmann liderliğindeki ekip, yatırımcıların şu anki en önemli sorusunun, boğa piyasasının risk ayarlı getirilerle devam edip etmeyeceği veya daha fazla dalgalanma ve hisse senetlerinde düşüş riski olup olmadığı olduğunu belirtmektedir. Bu sorunun kesin bir cevabı olmasa da, ekip, geçmiş verilere dayanarak değerlendirmeler yaparak olası senaryoları analiz etmektedir.
Geçmiş Verilerin Işığında Piyasa Analizi
S&P 500 Endeksi, 1928’den bu yana en az 22 ayı piyasası (bear market) yaşamıştır. Bu süreçlerin sıklığı, her dört ila beş yılda bir, en az %20’lik bir düşüş şeklinde gerçekleşmiştir. 1973’ten itibaren her 12 aylık dönemde, ABD’de en az %10 ancak %20’den az olan düşüşlerin meydana gelme oranı ise %15 olarak kaydedilmiştir. Bu düşüşlerin daha sık olduğu dönemler göz önüne alındığında, son dört ayın ortalama zirveden dibe olan düşüş oranı %13’tür. Ancak, bu düşüşlerin sıklığı 1990’lı yıllardan bu yana azalmış görünmektedir.
Dipler Alım Fırsatı mı Sunuyor?
Bu düşüşlerin ardından dipten alım yapmak, stratejiye ve piyasa koşullarına bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. 2010 yılından bu yana, düzeltme dönemlerinde alım yapmanın genellikle olumlu sonuçlar verdiği gözlemlenmiştir. Ancak, 1990’lı yıllara geri dönüldüğünde, bu stratejinin daha az verimli olduğu anlaşılmaktadır.
Goldman Sachs analistleri, hisse senedi fiyatlarında düşüş yaşandığında değerlemelerin düştüğünü ve yatırımcı duyarlılığının daha karamsar hale geldiğini, ancak bu durumun, piyasa koşullarının daha da kötüleşme riskini beraberinde getirdiğini belirtmektedirler. Hisse senedi fiyatlarındaki düşüşler, daha sıkı finansal koşullara yol açarak makroekonomik momentum üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir.
Portföy Stratejileri
Şu anki piyasa koşullarında yatırımcıların nasıl bir yol izlemesi gerektiği, farklı değişkenlere bağlı olarak analiz edilmektedir. Goldman Sachs ekibi, ekonomik göstergeler, ISM imalat sektörü endeksi, oynaklık, enflasyon ve değerlemeler gibi unsurlara dayanarak hazırlanan modelin, piyasalardaki düşüşlerle olan korelasyonunu incelemiştir. 0 ile 1 arasında ölçülen korelasyon oranı, şu anda %0,2 seviyesinde bulunmakta ve bu, ciddi bir düşüş sinyali olarak değerlendirilmemektedir.
Goldman Sachs ekibi, yatırımcılara yönelik portföy stratejileri hakkında da önerilerde bulunmuştur. Buna göre, 60/40 hisse senedi/tahvil stratejileri yeniden olumlu performans göstermeye başlamıştır. Özellikle mevcut ekonomik büyüme endişeleri, yüksek enflasyon döneminden sonra tahvil piyasalarını destekler niteliktedir.
Ek olarak, negatif hisse senedi/tahvil korelasyonunun devam etme olasılığının yüksek olduğunu düşünmekle birlikte, yatırımcıların sadece tahvil kullanmaktan daha iyi alternatiflere yönelebileceklerini belirtmektedirler. Ekip, ek portföy çeşitlendirmesi için altın, Japon Yeni ve İsviçre Frangı gibi varlıkların önerildiğini vurgulamaktadır. Hisse senedi kısmında ise savunma hisselerine ağırlık verilmesi tavsiye edilmektedir.