MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, İsrail’in Gazze’ye yönelik akınlarına ait, “Milliyetçi Hareket Partisi olarak davetimiz şudur, şayet bugünden itibaren 24 saat içinde ateşkes sağlanamazsa, ataklar durmazsa, mazlumların üzerine bombalar bırakılmaya ısrarla devam ederse, milletimle açık açık paylaşıyorum ki Türkiye hızla devreye girmeli, tarihi, insani ve inanç sorumluluğunun gereği her neyse yapmalıdır.” sözünü kullandı.
Bahçeli, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 2 haftadır Gazze’de zincirleme insani felaketler yaşandığını, soykırım raddesine ulaşan hunhar hücumların artık sabır ve tahammül sonlarını çoktan aştığını belirtti.
Gazze’de bulunan El-Ehli Baptist Hastanesi’nin 17 Ekim’de bombalandığını anımsatan Bahçeli, “Maalesef Filistinli günahsızlar kan revan içindedir. Son 24 saat içindeki İsrail taarruzlarında 352 Filistinli hayatını kaybetmiştir. 7 Ekim’den bu yana 4 bin 385 Filistinli kardeşimiz hayattan kopartılmıştır. Sayıları 1756’yı bulan çocuk ile 1000’e yakın bayan zalimce katledilmiştir.” tabirlerini kullandı.
Uluslararası toplumun Gazze’deki seri ve daima cinayetleri tıpkı bir endişe sinemasını izler üzere seyre daldığını vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:
“Ne bir ses ne de bir reaksiyon kelam mevzusudur. Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın karar ve yaptırım organları kilitlenmiştir. ABD’nin vetosuyla süreksiz ateşkes ilanı dahi yapılamamıştır. İslam İşbirliği Teşkilatı Toplantısı’ndan ise hiçbir şey çıkmamıştır. Kolay kınama iletilerinden öteki sadra şifa hiçbir teşebbüs yahut buna dair bir niyet duyulmamıştır. Kahire’de düzenlenen ‘Gazze için Barış Doruğu’nda de şu ana kadar bir sonuç çıkmamıştır.”
“Türkiye’nin garantörlük teklifi akılcı”
Bahçeli, Türkiye’nin bugüne kadar insani, vicdani ve hukuksal tezlerini güçlü bir halde dünya gündemine taşıyarak akan kanın durması, insani dramların son bulması konusunda açık tarafını devamlı ibra ve ifşa ettiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın adil ve kalıcı bir barış ortamının tesisi münasebetiyle takdir edilecek diyaloglar içinde olduğu ve samimi diplomasi temaslarında bulunduğu kalbi nasırlaşmamış herkesin malumudur. Ateşkes rejiminin derhal inşasıyla birlikte iki devletli tahlil iradesinin tezahürü, bu suretle başşehri Doğu Kudüs olan, 1967 hudutları dahilinde coğrafik bütünlüğü sağlanmış bağımsız ve hâkim Filistin devletinin tanınması bugünkü karanlıktan çıkışın yegane dermanıdır. Türkiye’nin İsrail-Filistin ortasındaki kördüğümün açılması niyetiyle garantörlük teklifi de son derece akılcı, isabetli ve stratejik bir teşebbüstür.”
24 saat mühlet
İsrail-Filistin ortasındaki çatışmaların kesilmesi bir yana, tırmanması ve yaygınlaşması konusunda alçak bir tertip ve tezgahın kesintisiz ilerlediğine, kategorik olarak işlerliğini koruma ettiğine dikkati çeken Bahçeli, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Elbette bu kanlı ve kahredici süreç bu türlü gitmemelidir. Dünya kuzuların sessizliğine gömülmüşken, Gazzeli yavru kuzuların vefatına ‘insanım’ diyen hiç kimse, hele hele Türk milleti sessiz kalamaz, kalmamalıdır, kalmayacaktır.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak davetimiz şudur, şayet bugünden itibaren 24 saat içinde ateşkes sağlanamazsa, hücumlar durmazsa, mazlumların üzerine bombalar bırakılmaya ısrarla devam ederse, milletimle açık açık paylaşıyorum ki Türkiye hızla devreye girmeli, tarihi, insani ve inanç sorumluluğunun gereği her neyse yapmalıdır. Gazze’yi müdafaa ve kollama misyonunu üstlenmek bize ecdadımızın mirasıdır. Türkiye Cumhuriyeti, Gazze’yi yüzü gülen çocukların kenti, kardeşlerimizin huzur ve inanç içinde yaşayacağı bir İslam beldesi yapmaya hazırdır, buna da and olsun, hamd olsun muktedirdir. Sayın Cumhurbaşkanımızın faal ve çok boyutlu diplomatik çabasında de Türk milleti ve tüm inananlar yanındadır.”
