İhaleye fesat karıştırma suçlamasıyla Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler‘in de aralarında bulunduğu 18 şüpheli tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edilmişti. Savcılık sevk yazısında çarpıcı detaylara yer verdi.
Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı, Beykoz Belediye Başkanı Köseler‘in de aralarında bulunduğu 22 kişi hakkında “ihaleye fesat karıştırma” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üyelik ve yardım” suçlarından yakalama, gözaltı, arama ve el koyma işlemi yapılması talimatı vermişti.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, 27 Şubat’ta gözaltına alınan şüpheliler İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Yerleşkesi’ne götürülmüştü.
Beykoz Belediye binasında sabahın erken saatlerinde polis bariyerleriyle çevrilerek arama yapılmış ve belediyedeki bazı evrakları delil olarak alınıp, emniyete teslim edilmişti.
İhale öncesi maliyet bilgisi verilmiş
Sabah’tan Seda Nur Günaydın’ın haberine göre, savcılık tarafından hazırlanan sevk yazısında, belediyenin anlaşmalı firmalara ihale öncesinde maliyet bilgisi vererek rekabeti engellediği, firmalar arasında organik bağlar bulunduğu ve ihalelerin usulsüz şekilde organize edildiği vurgulandı. Ayrıca, ihalelerin belirli firmalara yönlendirilerek kamu yararına aykırı hareket edildiği tespit edildi.
Savcılık, ihale süreçlerinde Köseler’in bilgi, talimat ve denetim sorumluluğu olduğunu belirterek, aralarında özel kalem müdürü ve belediye personelinin de bulunduğu birçok ismin tutuklanmasını talep etti. Araştırmalar kapsamında belediye içindeki dijital veriler ve finansal kayıtların incelenmeye devam ettiği kaydedildi.
“Görüşmem ve temasım olmadı”
Beykoz Belediye Başkanı Köseler‘in savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Savcılık ifadesinde Köseler‘in “Bana sormuş olduğunuz Beykoz Belediyesindeki ihalelere katılan firmalar temsilcileriyle hiçbir şekilde odamda ya da bir başka mahalde görüşmem, fiyat alışverişim, yönlendirmem, talimat vermem olmadı. Belediye bünyesi 25 müdürlükken 31 müdürlüğe çıktı. Çalışan sayısı 2 bin 300 civarındadır. Benim süreçlere ne müdahalem ne de şirketlerle bir temasım söz konusudur. İş yoğunluğu ve hayatın akışına benim ihale süreçleriyle ilgili bir bilgi sahibi olmam da söz konusu değildir. Örneğin işletme ve iştirakler müdürlüğü bünyesinde günde 8 bin bardak çorba ve bin 600 kişiye yemek dağıtılmaktadır. Bu müdürlük kurulana kadar iş ve işlemler destek hizmetleri bünyesinde eski dönemden çalışan bir personel eliyle yürütüldü. Benim bu kadar yoğun, müdürlük ve personel sayısında yapılan iş ve işlemlerin ne şekilde olduğunu bilebilmem söz konusu değildir” dediği öğrenildi.
“Bu tip şeyleri sonradan duymuşumdur”
Köseler‘in ifadesinin devamında “Bana ifade ettiğiniz şekilde ihale şartnamesi oluşması sürecine dahi dahlim yoktur. Ne kadar hukuksuzluk varsa hiç kuşkusuz araştırılması gereken konulardır. Ancak ben bu konuların hiçbir tarafı değilim. Ben yinelemek isterim ki hiçbir firma temsilcisini odama kabul etmediğim gibi hiçbir personele bir firmayla ilgili talimat ve yönlendirme yapmadım. Veli Gümüş’ün ihale süreçlerine müdahil olduğuna dair bana ulaşan bir serzeniş olmadı. Onun eylem ve işlemlerini her zaman takip etmem mümkün değildir. Yapı çok geniş olduğu için hiç haberim olmadığı halde başka müdürlerle ilgili olarak sanki herhangi bir konuda ben talimat vermişim gibi konuşmalar belediye içerisinde geçmektedir. Ancak ben bu tip şeyleri daha sonradan duymuşumdur” cümlelerini kullandığı da öğrenildi.
