Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ, 2023 Genel Seçimi’nde Cumhurbaşkanı adayı olan ve birinci cinste kazanamayan CHP eski Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile ikinci cins öncesi yaptığı ‘gizli protokol’ün dokümanlarını paylaştı. “Hükümetin Oluşturulması ve Misyon Bölümü” başlıklı kısımda; İçişleri Bakanlığı ve iki bakanlığın daha Zafer Partisi’ne verilmesi, güvenlik, adalet ve iktisat bürokrasisi öncelikli olmak üzere birtakım bakan yardımcılıklarının Zafer Partisi’ne tahsis edilmesi konusunda anlaşıldığı görüldü.
Ümit Özdağ’ın paylaşımında şu sözlere yer verdi:
Aşağıda üzerinde çok konuşulan lakin birinci sefer yayınlanan Zafer Partisi-CHP Protokolünün tamamının fotoğrafını göreceksiniz. Bu protokolu eleştiren 6’lı masa birleşenlerine ve CHP içinden protokola karşı çıkanlara karşılık veriyorum. 14 Mayıs’ta yapılan seçimlerin 1. Cinsini hem parlamento hem cumhurbaşkanlığı seçiminde kaybettiniz. 14 Mayıs seçimleri öncesinde Zafer Partisi ile her türlü görüşmeyi reddetmiştiniz. Ocak 2023’de TBMM’de yaptığım Basın toplantısında;
1)Saray artıkları ve FETÖ’cüleri uzaklaştırmayı,
2) Terörle çaba etmeyi,
3)13 milyon sığınmacı ve kaçağı geri yollamayı kabul etmeniz durumunda Zafer Partisi’nin Kılıçdaroğlu’na milletvekilliği ve gibisi hiçbir makam ve mevki istemeden TAKVİYE olma teklifine karşılık bile vermediniz.
14 Mayıs’ta seçimlerini millet ittifakı olarak kaybettikten sonra lakin 20 Mayıs’ta Zafer Partisi’ni DAYANAK için aradınız, 2. Çeşit için dayanak istediniz.
Biz Ocak 2023’de TBMM’de açıkladığımız dayanak kaidelerini tekrarladık, Kabul ettiniz. Lakin bu kuralların kabulü kâfi değildi, İttifak yaptığınız partiler ve onların birçok platformlardaki telaffuzları, politik duruşları ve gibisi sebepler ile kaybettiğiniz birinci tıpta size oy vermeyen, tasa duyan yahut sandığa gitmeyi düşünmeyen Seçmenleri motive edecek, bu tasaları giderecek, oy vermeye yönetecek siyasetler ve telaffuzlar gerekiyordu.
Bu seçmen bölümü Zafer Partisi’ni, Atatürk’e, kuruluş unsurlarına ve sığınmacıların ülkelerine dönüş siyaseti vaatlerinin hayata geçirilmesinin bir manada TEMİNATI olarak gördüğü için ve elbette bu bölümlere olan sorumluluğumuz gereği Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olması koşulu ile İçişleri, Kültür ve Turizm ve Ulusal Eğitim Bakanlıkları’nı kapsayan 3 bakanlık istedik, kabul ettiniz. Ne yazık ki, muhalefet için en uygun sayılabilecek bir konjonktürde sonuç itibariyle size birinci tıpta seçim kaybettiren 6’lı masa üyesi ÂLÂ Parti dahil 5 partiye 41 milletvekilliği, cumhurbaşkanlığının kazanılması durumunda 5 Cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bakanlıklar verileceği taahhütlerini unutmuş görünenler seçimin kazanılması durumunda Zafer Partisi’ne 3 bakanlık verilmesini ağır formda eleştirmişlerdir. Bu çok kısa müddette verdiğimiz takviye ve çalışmalar sayesinde yaratılan yeni rüzgâr ile oylar artmış, küskün ve kızgın büyük bir seçmen gurubu her şeye karşın sandığa gitmiştir. Sonuç ortadadır.
Zafer Partisi’ne yönelik hücumların ASIL nedeninin partimizin bu protokol ile Atatürk’ün kurucu kıymetlerini teminat altına almak istemesi, terörle çabaya yeni bir atılım getirecek olması, ulusal, üniter ve laik devlet temellerini vurgulanması ve 13 milyon işgalcinin vatanlarına dönmesi projesidir.
Bu projenin kabulünden HDP seçmeninin rahatsız olduğu tezi maalesef CHP’nin yeni genel lideri Özgür Özel tarafından söz edilmiş, kongre sürecinde de siyaseten insafsızca istismar edilen bu açıklamalarını Türkiye’nin bir kısmı üzerinde Kürdistan kurmaya hedefleyenlerin elini öperek taçlandırmıştır.
Öyle gözüküyor ki CHP liderliği geçmiş yanlışlardan ders çıkarmak yerine yeni vahim kusurlar ile yeni bir başarısızlığa gerçek yelken açmaktadır. Bir CHP milletvekilinin “Atatürkçülüğü ve laikliği Zafer Partisi’ne kaptırdık” diyerek itiraf ermek zorunda kaldığı üzere artık Atatürk’ün partisi Zafer Partisi’dir ve Türk milliyetçiliği Zafer Partisi’nde temsil edilmektedir.
Altını çizerek vurguluyoruz, Türk milletini cepheleştiren, bölücülere taviz veren CHP ve AKP siyasetleri artık Türk siyasetinde Cunhuriyet’in kuruluş prensiplerinden, büyük Atatürk’ten, sığınmacıların vatanlarına dönmesinden taviz vermeyen Zafer Partisi olduğu gerçeği ile her platformda karşı karşıya kalacaktır…
Halkın nabzını tutamayan, tarihin ve ülke jeopolitiğinin dayattığı gerçeklikleri tahlil kabiliyeti ve vizyonu olmayan takımlar Türkiye’nin karşı karşıya olduğu ağır problemleri çözemezler. Tek tahlil Zafer Partisi.
