Varhelyi, Türkiye’nin AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı ve Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Lideri Orhan Turan’ın, Cumhuriyetin 100’üncü yılı münasebetiyle Brüksel’deki TÜSİAD temsilciliğinde düzenledikleri “Küresel zorluklar, Avrupa Birliği ve Türkiye: İş dünyasının rolü” isimli aktiflikte konuştu. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılının kutlamaktan memnunluk duyduğunu belirten Varhelyi, “Geçtiğimiz yüzyılda, geniş kapsamlı bir dönüşüme, gibisi görülmemiş bir sosyo-ekonomik gelişme, yenilik ve ilerleme yoluna şahit olduk.” dedi. Varhelyi, “Türkiye bir aday ülke ve AB’nin kilit ortağıdır. Türkiye değerli bir NATO müttefiki ve güç bir bölgede stratejik ortaktır.” tabirini kullandı.
AB ve Türkiye ortasında turist, öğrenci ve iş insanları ortasında yakın temas olduğunu anımsatan Varhelyi, “İstihdam sağlayan ve gerçek ekonomiyi güçlendiren ticaret ve yatırım bağlarımız var.” diye konuştu. Varhelyi, AB Komitesinde misyona başladığı 2019 yılından beri AB-Türkiye bağlarını geliştirmek için yorulmadan çalıştığına işaret etti.
“Gümrük Birliği, şiddetli global ekonomik ortama karşın ticarette ve yatırımlarda büyük bir artış sağladı.” diyen Varhelyi, Türkiye’nin AB’nin 7’nci, AB’nin ise Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı pozisyonunda olduğunu anımsattı.
İkili ticaret yeni bir boyuta ulaştı
Varhelyi, Gümrük Birliği ile ikili ticaretin katlanarak arttığını anımsatarak, “Geçen yıl AB- Türkiye ortasındaki ikili ticaret yaklaşık 200 milyar avroyla yeni bir boyuta ulaştı.” dedi. Türk işletmelerinin büyük fırsatlar sunan AB iç pazarına tam erişime sahip olduğuna dikkati çeken Varhelyi, “Türk şirketleri Avrupa paha zincirlerinin ayrılmaz bir kesimi ve pazarımızda çok güçlü rakipler haline geldi.” dedi.
Varhelyi, vazife mühletince Türkiye’yi 5 kez ziyaret ettiğini anımsatarak, “Hala yapacak çok işimiz var. Her zamankinden daha fazla etkileşim halindeyiz. Her bahiste tıpkı fikirde olmayabiliriz lakin bizi ayırandan daha çok birleştiren şeyler var.” dedi. Mevcut jeopolitik ortamda, işbirliğini ağırlaştırmanın ortak çıkar sağladığını anlatan Varhelyi, yeşil ve dijital dönüşüm, güç, sanayi, inovasyon, teknoloji, göç ve güvenlik üzere alanlarda olumlu ilerleme sağlanabileceğini anlattı.
“Dinamik ve çağdaş iktisadı, güçlü ve eğitimli iş gücü ve coğrafik yakınlığıyla Türkiye, AB için doğal bir tercih olmalıdır.” diyen Varhelyi, yeni periyottaki yakınlaşmanın siyasi, ekonomik, kültürel yararları olacağını söz etti. Varhelyi, AB-Türkiye bağlantılarının olumlu ve ileri tarafta nasıl geliştirilebileceği istikametinde bir rapor hazırladıklarını, bu raporu çok yakında açıklayacaklarını belirtti.
Türkiye ekonomik, ticari ve finansal açıdan AB’nin bir parçası
Büyükelçi Kaymakcı da Türkiye’nin ekonomik, ticari ve finansal olarak aslında AB’nin bir kesimi olduğunu belirterek, ülkenin yalnızca siyasi açıdan AB içinde yer almadığını tabir etti. Atatürk’ün cumhuriyetin birinci yıllarından itibaren sanayi, ticaret ve finans siyasetleri geliştirdiğini anımsatan Kaymakcı, “Türkiye’nin kuruşunda yalnızca 5 fabrikamız vardı lakin bugün binlerce fabrikamız ve Türkiye’de Avrupalılarla binlerce ortak teşebbüsümüz var.” dedi.
Kaymakcı, “Türkiye’nin yenilikçi endüstrileşme siyaseti devam edecek. Hükümetimiz de bu süreçte kararlı.” diye konuştu. Büyükelçi Kaymakcı, aralık ayında yapılacak AB Önderler Doruğu’nda Türkiye’nin iştirak perspektifi açısından olumlu bir ivmenin önünün açacağını umduğunu belirtti. TÜSİAD Lideri Turan ise “100 yıl evvelki cumhuriyet, kazanılan bağımsızlık uğraşının akabinde çağdaş bir dünyanın modülü olma çabasıydı.” dedi.
Turan, “Şimdi önümüzde yeni bir dönemeç var. 21’inci yüzyıl tarihinin savaşlar, iklim krizi, doğal afetler tarihi olarak anılmaması için bu çağı akılcı siyasetlerle şekillendirmek bizim elimizde.” diye konuştu. “AB üyelik sürecini Avrupa’nın ortak problemi olarak görüyoruz.” diyen Turan, Türkiye’nin tarihî birikimi, entelektüel sermayesi ve yenilikçi yaklaşımlarıyla AB ile ortak sıkıntılara ortak tahliller sunabileceğini anlattı. Programa, çok sayıda AB kurumu ve Avrupa iş dünyası temsilcisi katıldı.
