Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni kapsayan Körfez tipi kapsamında, Dış Ekonomik Bağlantılar Konseyi (DEİK) tarafından hayata geçirilmesi planlanan iş forumlarının üçüncüsü, Abu Dabi’de Emirates Palace Mandarin Oriental Otel’de gerçekleştirildi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Güç ve Doğal Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın iştirakiyle gerçekleşen BAE-Türkiye İş Forumu’nda, iki ülkeden başta gayrimenkul, müteahhitlik, sanayi, tarım, besin, bilişim ve bankacılık olmak üzere birçok bölümden çok sayıda iş insanı bir ortaya geldi.
Forumun kapanış kısmında konuşan Bakan Şimşek, Abu Dabi’de olmaktan çok keyifli olduklarını tabir ederek, tertip ve misafirperverlik için mesken sahiplerine teşekkür etti.
“Makroekonomik istikrarı güçlendirmeyi hedefliyoruz”
Şimşek, bugün erken saatlerde Birleşik Arap Emirlikleri ile Türkiye ortasındaki bağları daha da güçlendirmek için yaklaşık 50,7 milyar dolar pahasında, çok sayıda mutabakat zaptı ve stratejik muahedeler imzalandığını, BAE’nin Türkiye’ye devam eden güçlü dayanağı ve ekonomik programa duydukları itimat için minnettar olduğunu söyledi.
Türkiye’nin ekonomik programı hakkında bilgi veren Şimşek, “Programımızın 3 ana ayağı vardır; sağlam bir para siyaseti, mali disiplin, yapısal ıslahatlar. Muteber ve kurallara dayalı siyasetlerle makroekonomik istikrarı güçlendirmeyi hedefliyoruz. Kamu maliyesini güzelleştirmek ve çok istikametli bir strateji ile devam edegelen yüksek enflasyonu düşürmek için şimdiden güçlü ön adımları attık. Bilhassa para siyaseti çerçevesindeki son gelişmeler cüret vericidir. Enflasyonu ve cari açığı düşürmeye yönelik para siyasetini basamaklı olarak sıkılaştırmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
“Başarı hikayesinin bir kesimi olmanızı istiyoruz”
Mehmet Şimşek, eylül ayında Orta Vadeli Ekonomik Program’la birlikte yapısal ıslahat gündemini de açıklamayı planladıklarına işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Türkiye’nin çok büyük bir potansiyele sahip olduğuna ve hükümetimizin makroekonomik zorlukların üstesinden gelme vaadinin bu potansiyeli açığa çıkaracağına inanıyoruz. Bu sebeple de bu muvaffakiyet hikayesinin bir modülü olmanızı istiyoruz. BAE’li meslektaşlarımızın programımıza inandığını duymak yürek verici. Bu tepeye hazırlanmak için çok yakın çalıştık. Öncelikli kesimler ile karşılıklı fayda sunan yatırım fırsatlarını halihazırda belirledik. Hazine ve Maliye Bakanı olarak Türkiye’nin ticarete açık olduğunu bilmenizi isterim. Türkiye’de iş yaparken yardımcı olabileceğimiz her hususta kapımız hepinize açık. Son olarak, BAE’nin Türkiye’nin sarsıntı yardım eforlarına verdiği takviye için teşekkürlerimizi sunmak istiyorum.”
